Yüksek katılım ümit verici

Sezonun ilk yarışı olduğu için heyecanlıydık zaten ve çok hevesle gittik. Etaplar çok güzeldi ama sıcak hava çok fazla problemdi. Yarışın etapları çok güzeldi fakat bence takvim doğru değildi. Temmuz ve ağustos aylarında yarış organizasyonlarından artık vazgeçilmeli. Servis alanı olsun, yarış organizasyonu olsun, gerçekten ellerinden geleni yapmışlardı. Ancak yarışta bazı kural hataları oldu ve bu biraz can sıktı. Özellikle servis çıkışı ve regruping yarışın sonucunu etkiledi ve çok hoş olmadı. Yine de genel anlamda keyifli bir yarıştı.

Bu sezon Baja şampiyonasının ilk ayağının yüksek kayıtla başlamış olması çok umut verici, çok güzel. Bu desteklenmeli ve teşvik edilmeli. 28 Aracın kayıt yaptırması organizasyonu daha güzel bir hale getiriyor. Tabii bu rekabetle beraber motivasyonu da arttırıyor. Park alanları büyüyor ve herkes birbirini görüyor. Kalabalık olması herkesi daha fazla teşvik ediyor. Yarış günü biraz yağmur yağsaydı çok mutlu olurduk. 15-20 dakika yağmur bir geçseydi çok iyi olurdu. Çünkü, çok ciddi bir toz vardı. Etaplarda herhangi bir araca yetiştiğinizde -ki biz birçok rakibimize yetiştik- arkada gerçekten çok sıkıntı çektik.

Prologe etabında yeni aracıma ilk defa oturdum. Dolayısı ile prologda iyi bir derece yapamadık ve geride kaldık. Etaplarda önümüzdeki diğer araçları yakalayıp geçme fırsatımız oldu ama bu seferde sıcaktan dolayı kopilotumda konsantrasyon sorunu yaşadık ve etapta kaybolduk. Az buz değil, ciddi kaybolduk ve ilk gün ilk etabı ideal sürede bitiremedik, oradan da bir ceza yedik. Ceza de gelince iyice gerilere düştük. Etabı ikinci geçişimizde tabii daha iyiydik ama ilk geçişteki psikolojik etkiyi üstümüzden hemen atamadık. İlk etaptaki kopilotum Sabahattin’in aslında yapmayacağı bir hataydı, basit bir yerde hata yaptı, sıcağın etkisine bağlıyorum bunu. Tabii bu durum sonrası kokpitte yüksek hararette konuşmalarımız oldu, fakat sonradan yeniden konsantre olduk ve devam ettik.

Yeni aracımız güç olarak çok farklı. Virajlardaki stabilesi de çok farklı. Hiç sorun yaşamadığımız ikinci gün etabında, aralarında 15-20 saniye farklar olan kafadaki ekipler arasındaydık. Bu da araç farkındandı. Önceki aracımızda o noktaya gelemiyorduk. Mekanik olarak bir sorun yaşamadık, sadece frenlerle ilgili ben sıkıntım oldu. Bu aracın frenleri öncekine göre çok sert. Alışmak biraz vakit aldı. Zemin çok müthiş kaygandı. Zaten bu nedenle iki araç uçtu, Yağız [Birinci] takla attı. Normalde oralarda bu araçlar sorunsuz geçerler. Fakat, seminin kaygan olmasından dolayı aracı yolda tutmak zorlaşıyordu.

İlk gün sonunda klasmandaki yerimden memnun değildim. Zaten ilk etapta kaybolmuştuk. Aynı etabı ikinci geçişimizde ise Saim abi [Tekin] takla attı. Yirmiye yakın araç etabı tamamlayamadı. Sonuçta 70 küsur km’lik etabın iki geçişinde de biz temiz geçemedik. İlk gün kötü geçti ve ikinci gün toparlamaya çalıştık ama yetmedi, etaplar ilk güne göre daha kısaydı. 100 km’lik etaplar olsaydı belki toparlama şansımız olurdu. İkinci gün etaplarda 1,5 dakika geri alabildik ama yeterli olmadı. Düzce’yi SSV’de 5’nci bitirdik, eğer ki kaybolma hadisemiz olmasaydı, muhtemelen 1 olamayabilirdik ama 3 veya 2 idik, çok net. Düzce’de aklımda sıcak kaldı. Gerçekten bu sıcak ve toz çok ciddi sıkıntı. Biz SSV’lerde kapalı kasklarla yarışıyoruz, tulumlu birlikte kapalı kask çok ciddi sıkıntı. İkinci yarışımız Eylül sonunda ve havalar bir tık daha döner diye ümit ediyorum. Ki, ümitten başka seçeneğimiz yok!

Düzce yarışı, bu seneki hesaplarımızı tabii olumsuz etkiledi. Podyumda bitirmemiz gerekirken 5’nci bitirebildik. Ama motor sporlarında her zaman farklı bir şeyler olabiliyor. Haliyle aynı konsantrasyonla devam edeceğiz. Şampiyonayı ilk 3 içinde bitirebiliriz diye tahmin ediyorum. Şampiyonluk demiyorum, çünkü bu araba ile ilk sezonum, dolayısı ile arabaya alışma süreci var. Bu arada fren sistemine düzenlemeler yapacağız, yumuşatmamız lazım. Bence, lastik tercihimiz doğruydu. Kuru zemin lastiklerimiz vardı, doğrudan onu kullandık ama herkes sorun yaşadı. Lastikle direkt alakalı olmasa da sert zeminde mıcırlar vardı ve bazen arabayı alıp götürüyordu. Yarışta yaşanan taklalara gelince, Yağız [Birinci] ve İsrafil [Akyüz] taklaları zeminin kayganlığından, Saim [Tekin] abi ise viraja çok hızlı girdiği için takla attılar. | 29 Temmuz 2024 : 06.35

Yorum yaz

Arşivler

Kategoriler

Oturum aç