Keyif almak için yarışıyoruz
Düzce güzel bir yarıştı. Ben, çok eğlendim. Bol yağmurlu, etaplar bol sulu, gerçekten farklıydı. Çok sürat yapamadık ama o suyla ve çamurla boğuşmak, keyifliydi. Şahsen çok keyif aldım. Etap iptalleri oldu, ikinci gün 7etap 20 km’ye kadar kısaldı. Elbette bu iptaller elde olmayan sebeplerden dolayı yapıldı ama bence, Düzce bu konuda biraz şanssız. Temmuz’da yarış yapmaya kalktılar, sel gitti, yarışı ertelemek zorunda kaldılar. Son yapılanı da ciddi bir yağmurla karşılaştı. Bu konuda biraz şanssızlar, ama etaplar keyifliydi.
Yarış başlamadan İsrafil yarış dışı kaldı. Ardından da Abdullah için yeni arabaya bir alışma evresi yaşadı, teknik problemler çıkabilmesi çok doğal. Bu arada Derin süper bir dönüş yaptı. Yeni arabasıyla liderliği aldı, best-time’lar yaptı. Biz ilk etap etapta hararet sorunu yaşadık ve 6-7 dakika kaybettik. Bu da klasmanda 2’nciliğe mal oldu. Yarış sonunda birinci ile aramızda çok fark vardı ama ikinci ile aramızda yaklaşık 5,5 dakika fark vardı. Biz zaten radyatör kaynaklı bir 7-8 dakika kaybettik. Bu bize zaman kaybına neden oldu ve dördüncülüğe düştük. Bunun dışında bir sıkıntımız, yol dışı ve ceza durumu olmadı. Keyifli bir yarıştı bizim için. Düzce bizim sezon planlarımızı fazla etkilemedi. Çünkü biz zaten öncesinde bir yarış kaçırdığımız için genel klasman derecesi şansımız yok. Biz de yarışlara biraz keyif almak için giriyoruz.
Sezonun son yarışı olan Denizli öncesinde bir talihsiz durumumuz var, kopilotum ile ilgili. Bir iş problemi oldu, kendi işleri nedeni ile son yarışa gelemeyeceğini söyledi. Bilemiyorum, ben de yarışa katılamayabilirim de. Çünkü, kopilotum yok, zaman da çok az. Başka bir kopilot organize edebilmek ise çok zor. Son birkaç gün içerisinde bir şeyler ayarlayabilirsek, katılırız ama bugün aldığım bu haberle durum biraz negatife döndü.
Daha önce Denizli’ye hiç gitmedim, parkurunu da bilmiyorum. İlk defa gidecektim, bu yüzden de istiyordum. Su, çamur, yağmur, her türlü etap şartının olduğu söyleniyordu. Tam bizim sevdiğimiz gibi. Tabii yağmur da çok fazla, yine etap iptalleri veya km kısaltmaları de olabilir. Ama kopilot konusu daha baştan bizi oyun dışı bıraktı. Olmayınca da olmuyor.
Önümüzdeki sene bu takvimin düzeleceği konusunda maalesef bir ışık görmüyorum. Takvimde yılın ilk yedi ayı hiçbir şey yapmıyoruz, bizler yarışlardan ve spordan soğuyoruz. Bu sporda antrenman yapmak da kolay bir iş değil. Kapalı etaplarda güvenlik önlemi alınmadan antrenman yapmak da doğru bir şey değil. 7-8 Ay hiçbir şey yapmayıp, sonra dört ay içinde 5-6 yarışa gitmeye çalışıyoruz. Üstelik 15’er gün aralarla. Bir de son yarışlar Kasım-Aralık aylarına kalıyor, aralık ayında iki yarış gibi durumlar da oluyor. Soğuk, yağmur, çamur offroad içinde var ama yarışa katılımı etkiliyor, araçlar azalıyor, bizim de şevkimiz düşüyor.
Yıl sonunda herkesin işi gücü programı yoğun oluyor. Bu kadar kısa zamana dayanmaması lazım. İki yarışı Mart ve Nisan aylarına koysalar hem takvim rahatlar, hem bizler altı ay içinde iki yarışa girmiş oluruz, hem de spordan uzak kalmamış oluruz. Oysa şimdi yılın ilk yarısında resmen arabalarımızı unutuyoruz. Yeni sezon için Mert Tiryaki’nin aracını aldım, daha yeni, daha dinç bir araç, kendi X3’ün satılmak üzere yurt dışına gidecek. Aslında Denizli’ye yeni aracımla girecektim ama kopilotsuzluktan gidemeyeceğiz. İnşallah bu takvim meselesi bir düzene girer. | Bu yarışın videosu için burayı tıklayın 8 Aralık 2023 : 12.00