TCR çok rekabetçi

-2024 Yurtdışı programınız belirlendi mi?

Kaldığımız yerden devam. Türkiye güzeldi, 2023 şampiyonu olduk. Şimdi hedef Avrupa. TCR European Endurance yapacağız. 4 Ayaktan oluşan Avrupa Binek Otomobiller Şampiyonası Dayanaklılık Yarışı’na giriyoruz. Arabamız TCR olduğu için tamamen aynı.

-Otomobilde herhangi bir değişiklik var mı?

Aslında TCR otomobillerin Spect’leri birbiriyle tamamıyle aynı. Otomobiller 350 beygir. Bunu 351 beygir yapamıyorsunuz. Kilo sınırı var, 1150 kilo, daha altında olamıyor. Aslında bütün spesifikasyonu belli. Biz pazartesi günü örtü kaldırdığımızda takımın yeni ismi, isim sponsoru ve dolayısıyla araçların yeni branding’i açıklanmış olacak. Yani bizim bütün kıyafetlerimiz tulumlarımız hepsini yeni sipariş ettik. Araçların kaplamaları değişiyor. Böyle artık farklı bir kimlikle artık pistlerde olacağız. Pazartesi günü takım lansmanı yapılacak.

-İlk yarış öncesi antrenman yapabildiniz mi?

Ben ayağımdaki problemden dolayı, yapamadım ama takım yaptı. Bizim şimdi önümüzde bir Yunanistan testi var. Bayramın ikinci günü biz takım olarak Yunanistan’da Serez’de olacağız. Orada bir test gerçekleştireceğiz çünkü o tabi bizim yurt dışında yarışacağımız pistler Misano (İtalya), Vallelunga (İtalya), Balaton (Macaristan), hep Formula 1’in de olduğu pistler. Onların antrenmanlarını Türkiye’de yapmak çok mümkün değil. Aslında mümkün ama İstanbul Park’ta mümkün. O da ihale sürecinde, sonuçlanmasını bekliyoruz. Onun için Yunanistan’a gidiyoruz. Orada bir test günü yapacağız. Tabii sadece otomobil testi de değil. Biliyorsunuz ki Endurance yarışlarında iki pilot start alıyor. Ben de Zekai Özen ile aynı otomobili paylaşacağım. Bu benim için çok büyük bir şans. Çünkü Zekia bence yeni neslin en büyük yeteneği. Beş kere Türkiye Karting Şampiyonu olmuş biri. Türkiye Şampiyonası’nda çok güzel işler yaptı. Geçen sene İtalya’da şampiyon oldu. Gerçekten çok hızlı. Biz Türkiye Şampiyonası’nda beraber yarışırken, ben O’nu geçiyordum. Ama şimdi ne olur göreceğiz bakalım. O da çok tecrübelendi otomobilde. Onunla aynı otomobili paylaşacağız. Yunanistan’da tabi bu çift pilot, pilot değişimleri, pit-stoplar, hepsinin antrenmanlarını çalışacağımız bir gün olacak.

Türkiye’de bu sezon neleri hedefliyorsunuz?

Hedef tabii ki en iyi noktada bitirmek, şampiyonluk ama Türkiye’de bunu çok kolay telaffuz edebiliyordum. Türkiye’de ‘ben şampiyonluk için yarışıyorum’ diyordum ama Avrupa arenası çok öyle değil. Avrupa Şampiyonası gerçekten çok rekabetçi ve çok zor bir yarışma. Katılımcıları da gördüğümüz zaman, gerçekten çok iddialı takımlar ve çok iddialı pilotlar var. Geçen hafta açıkladılar. TCR’da üç kere Avrupa Şampiyona olmuş bir Çekoslovak bir isim, katılım kararını açıkladı. Dediğim gibi çok rekabetçi bir şampiyona. Ama her zaman olduğu gibi hedefimiz en iyi noktada bitirmek.

-Şampiyon bir takımın pilotu olarak piste çıkmayacak mısınız?

Aynen öyle. Hem takımlar hem pilotlar şampiyonu. Biz de tabi elimizden geleni yapacağız. Şöyle bir durum var. Türkiye’deçok hızlı olabilirsiniz, çok başarılı olabilirsiniz. Ama bunu Avrupa’da sergilemek bambaşka bir arena. Bu kartingte de öyle. Türkiye’de çok hızlı biri, çıkıyor yurtdışına, maalesef aynı performansı sergileyemiyor, oradaki rekabet içerisinde. Ama biz hani asla şey değiliz. Takım daha önce Avrupa’da, Avrupa Şampiyonası’nda değil ama İtalya’da daha önce şampiyon olan iki pilotu yarıştırmış bir takım. Biz de elimizden geleni yapacağız pilot olarak. Hazırlıklar başladı, şimdiden hazırlanmaya başladık. En iyi şekilde bitireceğiz İnşallah.

-Ralli Dünyası Dergisi’nde çıkan son röportajınızda, Türkiye’de 2024’de yarışmayacağınızı açıklamıştınız. Bu konuda bir değişiklik var mı?

Şöyle ki, bu şampiyona dört ayaklı olduğu için ağustos sonunda bitiyor. İstanbul Park muhtemelen Türkiye Pist Şampiyonası’na açılacak. Benim isteğim de Türkiye’de son üç dört ayağına katılmak. Hem otomobilim burada Türkiye’de olacak hem ben burada olacağım ve İstanbul Park’ta bir yarış olursa, tabii ki katılırım. En azından elim soğumasın diye katılırım.

-İlk ayağı mı kaçıracaksınız.

Takvim henüz açıklanmadı, İstanbul Park’ın durumu belli olmadığı için. Şampiyona kovalamam ama kesinlikle yaz arasından sonraki yarışlara katılırım. Yine tabi şunu da istiyorum. Geçen sene şampiyon oldum. Dolayısıyla bu sene 1 kapı numarasıyla startalma hakkım var. Yani onu bir yaşayayım. Öyle bir fotoğraflarımız olsun.

-İstanbul Park’ın ihalesi yaklaşıyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Yani tabii ben profesyonel işimde de sektörün içerisindeyim. Hem de tabii en büyük ilgi alanım. 2 Nisan’da ihaleye giriyor. Şu anda resmi olarak ihaleye gireceğini açıklayan iki tane firma var. Bunlardan biri Intercity, diğeri ise Green Holding. Bu arada Turizm Bakanı’nın yaptığı bir açıklama var. Birkaç tane daha firma ihaleye girecek diye. İnşallah girerler. Ne kadar kompetisyon olursa o kadar çok firma girerse o kadar iyi koşullarda sonuçlanır iş diye düşünüyorum, ülke açısından. Ama ne olursa olsun, ihale sonrasında kim kazanırsa kazansın, ihale şartnamesinde gerektiği şekilde kullanılmasıyla ilgili koşullar var. Dolasıyla Türk sporcusuna da açılacak pist. Biz de gidip istediğimiz zaman antrenman yapabiliyor olacağız.

-Ayağınızdaki sorun tam olarak nasıl oldu ve test gününde sizi zorlamayacak mı?

Şöyle söyleyeyim, sağ ayağımın tarak kemiğinde üç tane kırık var. Oğlumla basketbol oynarken oldu. Maalesef hani görünmez, talihsiz bir kaza. Bir yandan dua ediyorum, sezon içerisinde olmadı. Çünkü sezon içerisinde olsaydı düşünün Türkiye’de yarışsam Türkiye Şampiyonluğu, Avrupa’da Avrupa Şampiyonluğunu kaçırabilirdim bundan dolayı. Sezon dışı olması sevindirici ama tabii biliyorsunuz bu sene özellikle Endurance yapacağız, iki saat süren yarışlar, kondisyon gerekli, düzenli spor yapıyor olmanız lazım.Ben yaklaşık kırk gündür hiçbir şey yapamıyorum. Kırk gün önce geldi bu başıma, kırk gündür hiçbir şekilde spor yapamıyorum. En kısa zamanda toparlayıp, kondisyonumu geri kazanmak istiyorum. Normal şartlarda sekiz haftalık bir alçı süresi vardı. Doktora gittiğimde normal birinin sekiz hafta alçıda kalması gerekiyor dedi ve ben ancak ilk yarış günü alçımı sökebilecektim. Ama tabii yarıştığım için de alçı yerine bu alçı botları, yürüme botları var, alçı gibi,onlardan taktık ve ben gün aşırı fizik tedaviye gittim, Acıbadem Fulya’da, sporcular konusunda uzman. Dolasıyla iyi bir tedavi süreci geçirdim. Dün işte alçıdan kurtuldum. Şimdi yürümeye başladım özel bir tabanla. | 30 Mart 2024 : 17.15

Barkın Pınar söyleşisinin videosu için burayı tıklayabilirsiniz. 

Yorum yaz

Oturum aç