Loeb’e yanıt gecikmedi
Dakar Rallisi’nden diskalifiye edildikten sonra Loeb, hakemlerin eylemlerini sert sözlerle eleştirmişti. FIA temsilcileri ise suçlamalara yanıt vererek kararlarını savundular. Loeb, salı günkü etabın 12’nci kilometresinde takla atmıştı. Dacia Sandrider’in taklası güçlü bir ağırlık azaltma ile sona erdi. Aracın gövde kaplaması Suudi doğasına bırakıldı. Ne yazık ki, bu sorunların sadece başlangıcıydı. Loeb, 63’ncü km’de durdu ve bir dakika daha kaybetti. Maratonun zirvesinin çok gerisinde, büyük bir kayıpla finişe ulaştı. Ralliler İmparatoru rakiplerine yetişme şansı bulamadı. Muayene, diskalifiye konusundaki resmi kararla ilgili olması gereken güvenlik kafesinde hasar tespit etti. Loeb bir kez daha başını eğerek eve dönmek zorunda kaldı. Seb, diskalifiye kararının sağlam argümanlara dayanmadığını belirtti. Birden fazla WRC şampiyonunun sözleri, eleştirilere yanıt olarak FIA temsilcileri tarafından yorumlandı.
FIA yetkilisi Roussel, Loeb’in sözlerine yanıt verdi. Bir röportajda Roussel, Dacia’nın argümanlarını reddetti. Ekibin teknik komiteyi hasarlı partinin güvenlik kafesinin ayrılmaz bir parçası olmadığına ikna etmesi gerekiyordu: “Kesinlikle bunun ayrılmaz bir parçası, çünkü güvenlik kafesleri koltukların arkasındaki ana kafa bandından ve iki yan kafa bandından oluşuyor. Hasar vardı. Ek olarak, ön camın üst kısmındaki yan kafa bantlarını birbirine bağlayan bir boru vardır. Onaylar göz önüne alındığında, bu dört unsur kafesin en önemli parçaları. Doğal olarak, yapının rekabete devam edecek kadar güvenli olduğunu iddia edebilirsiniz. Ama bunlar kurallar, ve kurallar zor. Dacia arabayı geri çekmek istemedi, bu yüzden davanın makineyi diskalifiye eden hakemler tarafından ele alınması gerekiyordu. Çok basit; kafes hasar gördüğünde ve borular bükülmüş olduğunda, bunu kabul edemeyiz. Ve takımın tamir şansı olmadığında, araba yarışmaya katılamaz. Bu açık. Hepsi bu. Bu çok kötü şans, kimse istemedi ve kimse bunu bilerek yapmadı… Hepimiz üzgünüz ve tüm durumdan gerçekten hayal kırıklığına uğradık. Ama olduğu gibi…” | 9 Ocak 2024 : 20.10
