Pajero’dan niye vazgeçilmez

Baja Troia’da yarışan çok sayıdaki Mitsubishi Pajero’ları görünce, bu yazıyı kaleme aldım. Gerçekten de sağlamlığı, yapısı, kabiliyet ile eşsiz bir araç Pajero. Fabrika çıkışı off-road özelliklere sahip bu aracın tutkunuyum. Hayatıma 40 araç girdi, hiç biri bana Pejero’nu verdiği tadı veremedi. Buyurun…

1937 yılında ilk dört çekerli aracını üreten Mitsubishi, fabrikasını *Kamikaze üretimine tahsis edince bu proje rafa kalktı. Dünya Savaşından yenik çıkan Japonya, Almanlar gibi ekonomik kalkınma hamlesine girip, üretime koyuldular. Ordu kurmaları yasak olduğu için, kalkınmaları da hızlı oldu. Çünkü büyük bir masraftan böylece mahrum kalmışlardı.

1973 yılında Tokyo Motor Show’da tanıtılan Pajero, Amerikan Jeep Willis’in kötü bir kopyası gibiydi. İlgi görmedi. 1978’de üretilen prototip Pajero daha özgündü. Ama kalite sorunları sürüyordu. Nihayet 1981’de gerçek Pajero halka sunuldu. 1982 Mayıs’ında da üretimi başladı. Amerika ile anlaşıp, orada Dodge adıyla satışa kondu. Kendini ispat etmek isteyen marka 1983 Paris Dakar Rallisine katıldı. Yarış umdukları gibi gitmedi. Fakat büyük tecrübeler kazandılar.

Araç, dört çeker özelliği dışında, bağımsız çift salıncaklı süspansiyona geçti. Torsiyonlu yaylar kullanıldı. Direksiyon hidrolik pompalı oldu. 2 litre Turbo Diesel ve benzinli atmosferik motora geçildi. 1983’te başarı gelmeyince Camel sponsorluktan çekilmişti. 1984 Dakar için ilk kez disk frenlere geçildi. Yarış umut verici geçti ve ünlü 2.5 Turbo Diesel standart motorla 1985 Dakar’ı kazandı.

Japonların güveni yerine gelmişti. 1988’de V6 motora geçildi. 1991’de ilk kez Super Select 4 wd sistemi ile satılmaya başladı. Bu sistem, 100 km/s. hızda giderken bile 4×2’den 4×4’e geçiş sağlıyordu. Üstelik otomatik şanzımanlıydı. Dünya’da Pajero, Shogun, Montero olarak satılan bu sağlam aracın müşerisi çığ gibi çoğalmıştı. Pajero bağımlılık yapıyordu. 1993’te 3500 V6 benzinli ve 2.8 TD ile zirve yaptı.

Benzinli GDI çok tutulmuştu. 1999’da ağırlık dengesi yere yaklaştırıldı, direksiyon kremayer oldu. Super Select daha da geliştirildi. 2006’da arka diferansiyel kilidi daha fonksiyonel hale geldi. Bu gelişim trendi 3.2 DID ile günümüze dek sürdü. 4 silindirli 3.2 DID ölmez bir motordu. 2009’da ekonomik nedenlerden dolayı RALLIART spor departmanı dondurulunca Mitsubishi eski şöhretini kaybetti.

Günümüze dek 12 Dakar Şampiyonluğu bulunan Pajero Fabrika Takımının yeri asla dolmadı. Fakat halka ulaşmayı başarmış olan Pajero hâlâ revaçta, hâlâ gözde ve hâlâ parkurlarda. Gururla izliyoruz. 2001’de Jutta Kleinschmit ile Dakar’ı kazanırken, Pajero ile kadınlar bile şampiyon olabilir dedirtti. Ne yazık ki 1996’dan sonra yurdumuza kısa kasası ithâl edilmedi.

Temsa’da 2018’de Pajero’nun peşini bıraktı. Biz Pajero sevenler heba olduk… Şu an RALLIART Güney Asya ülkelerine L200 yarış aracı veriyor. Dünya şampiyonası yerine küçük ülkelerde pazar payına katkıda bulunmak üzere sessiz, gösterişsiz, derinden gidiyor. Şu an şirket stratejisi bu. Toyota ile başetmek niyetinde değiller ve uzun süre de olmayacaklar.

*Kamikaze: Japonların İkinci Dünya Savaşı için hazırladığı, tek yön, tek pilot, küçük yakıt depolu, tek bombalı, intihar uçağıdır. Görevi, düşman gemisine bacadan dalmaktı. Geri dönüşü yoktu. Bir Mitsubishi seri üertimiydi.

Nurican Hızır 20/10/2023 00:05

[contact-form][contact-field label=”İsim” type=”name” required=”true” /][contact-field label=”E-posta” type=”email” required=”true” /][contact-field label=”İnternet sitesi” type=”url” /][contact-field label=”Mesaj” type=”textarea” /][/contact-form]

 

Son 70 haber

Yoruma kapalı

Arşiv

Go To Top