Eski otoya yeni far mı?..

Sağlık diye bir bölümümüz yoktu, ama bu gün oldu. Hayırlı olsun. Bunun da başlıca nedeni, gaztecilik veya dergicilik gibi mesleklerin, haber ve yazılarında, halkın menfaatine hizmet verme zorunda olmalarıdır. Desen ki “Bu iş hep mi böyle?” Evet demekte zorlanırım… Ama işin gereği budur. Biz eski toprağız. Böyle gördük, böyle bildik, gidiyoruz…

Konu şöyle gelişti aslında. Ankara’da iki dev sağlık kuruluşunun başındaki kişilerle, yâni Baştabip’lerle tanıştım bir vesile ile. Tesadüf, karı/kocalardı. Frekansımız tuttu, başladık muhabbete.. Biraz onlar, biraz biz derken konu geldi göz ameliyatına. Benden genç olsalar da bu konu onlar için önemliydi. Peş peşe sorular geldi… Açık gönülle cevapladım. Dostluk açık gönülle olur. Lens türümü, yapan hastaneyi, maliyeti, süreyi, dertli olup olmadığını sordular. Dikkatle dinlediler. Konu ile ilgili yorumumu son olarak sordular. “Hocam, bu iş eski otomobile yeni far takmaya benziyor” dedim… Nasıl yâni, anlamadık? dediler.

Ameliyat öncesi, lense 400 yıl garanti dediler, sertifika verdiler, ertesi gün yürü git dediler. Bunlar doğru. Ama, kan şekerine, tansiyonuna dikkat et, diyen olmadı. Kan şekeri sorunu direkt gözü etkiliyor, direkt. Görmeme sorunu ile doktoruma gittiğimde, yine lensi kontrol etti. Çok iyisin, hiç bir şeyin yok dedi. Ben de Sayın Hocam ama ben hâlâ göremiyorum dedikten sonra konu diabete geldi. Gözlerim kurtuldu diye diabeti gevşetince, zamanla şeker gözlerimi harap etmişti. Anlayacağınız, hurda arabanın farları yeni, tesisatı ve kasası çürüktü. Şimdi ben bu yakıştırmayı yapınca önce inanmıyorlar ama gerçek budur. Siz de dikkat edin. Yaşadıklarım gerçekle örtüşüyor. Bari siz yaşamayın dedim. Sıhhatler olsun.

Nurican Hızır 24/11/2022 17:25

Son 70 haber

Yoruma kapalı

Arşiv

Go To Top