Futbolumuzda ahlâk sorunu

Saat: 01:00 Fenerbahçe – Giresun maçının, pozisiyonlarını, ağır çekimlerini ve yorumlarını izledim. Keşke izlemeseydim, keşke… Futbolumuzda ağır ahlâk sorunu olduğunu keşfettim. Başta Giresunlu sporcular ve hakemler bu ahlâki sorunun başlıca sorumluları. Başkan Koç, al sana şike. Bu işe bir son ver. Ağırlığını koy. Bunlar efendilikten falan anlamıyor. Hakemlere düdüğü astır. Asmıyorlarsa takımı çek kardeşim. Biz maskara olamayız. Yurt dışı kupalara Giresun veya Konya’yı yollasınlar. FB’yi istemiyorlar belli. Bunlar ülke hainleri. Kusura bakmayın da… Bu kadar da olmaz yaa… Yenmenin de bir şerefi olmalı. Bunlarda bu da yok. Arda Kardeşler ülkemizde hakemliği ayaklar altına almıştır. Konya maçında da bu adam hakemdi, bu gün de. Maksatlı işler bunlar… Drama aynı, baş oğlan aynı. Derhâl kovulmalıdır.

Ana Yazı

Biliyorsunuz da, ben yine de yazayım. Fair Play, Adil Oyun demek. Seyirci gönlü rahat izlesin, kuşkulanıp rahatsız olmasın diye bulunmuş bir slogan. FIFA mecbur etti, tüm dünya kullandı ve kullanıyor hâlâ… Yâni, özetle diyor ki, “Ben oyunda adaleti sağladım, şüpheye yer yok” diyor. Biz de gönül ferahlığı ile sporu izliyoruz. Değil mi?.. Değil.

Bu akşam oynanan FB – GRS maçından bazı örnekler vermek istiyorum. Bir taraf, hatırı sayılır bir takım kurmuş, bir taraf değil. Bir taraf, dünya çapında teknik direktör getirmiş, diğer taraf yerel ile idare ediyor. Bir taraf, 27. maçına çıkıyor, diğeri 13. maçına. Bir taraf, sakat dolu, diğerinde yok. Bir taraf, fazla maçtan yorgun düşmüş, diğer taraf bu maça bilenmiş, yorgunluk zaten yok. Bir taraf temkinli oynadı, önünde uzun bir yol var başarması gereken. Diğeri, şöhretli rakibini yenip, ilk yarıyı garantiye almak için oynadı. Yâni, takımda kalmayı garanti etmeye çalıştılar.

Gelelim realiteye. Türkiye ve ileri gelenleri ile dünyaya yayılmış Türkler, Fenerbahçe’den dünya çapında başarı bekliyorlar. Galatasaray ile yaşadığımız milli gururu bir kez daha yaşamak istiyoruz, haklı olarak. Beklenti bu.

Bu bilgiler çerçevesinde bir de hakeme bakmak istiyorum. İlk yarı saldırgan oynayan rakip takıma bir tek sarı kart çıkmadı?.. Nedenini bilemeyeceğim ama şaşırdım. Giresun’un hispanik kökenli futbolcuları, ard niyetle daldı, biçti, kasıtlı şarj yaptı. TV den gördük net olarak. Aaa… Baktık, konsantrasyonu futbol ve top olan Joao Pedro (FB), ikinci sarı karttan atıldı… Kitabi olarak faul yaptı mı? Yaptı. Kasıtlı mı yaptı? Hayır.

Hakem, ard niyetli ve kasıtlı faulle, ard niyetsiz faulü ayıklıyamadı. Buna pozisiyonu süzemedi deniyor. İlk yarı değil kart, faulü nadiren alan rakip, 10 kişi kalan yorgun FB’ye yüklenmeye başladı. Attığı goller de FB’nin yorgun defansının hatalarından geldi. Kale önü başarısından değil.

Şimdi, ülke büyükleri ve halk, FB’den dünya çapında başarılar bekliyor. Ülke Puanı konusu daha da çok önem kazanmış durumda. Bu konuda da Fenerbahçe lokomotif rolünde. Beklenti hep futbol takımından. Ama gel gör ki hakemlerin böyle bir kaygısı yok. Onlar “Serbest Bölge” gibi davranıyorlar. İlk yarı eziyor. İkinci yarı nektarını içiyorlar keyifle…

Özür dilerim ama yukarıda yazdıklarımın hangisi “Fair Play” olgusu taşıyor?..

Formula’ya kızıyordum ama bizde daha beteri oynanıyor.

Bu olsa olsa “Anti Fair Games” olabilir. Yakışan isim de bu zaten.

(Spor yorumcuları bunları yazıp söyleyemiyor. Bari ben yazayım dedim.)

Nurican Hızır 12/11/2022 21:12