30 Liraya F1..

Dün, hayatımda ‘ilk kez’ oldu.

Bir toplantıya 1 saat önce gittim.

İstanbul Park’tan içeri girdiğimde,

Saatler sabah 10 yoktu.

Daha bir saat vardı ama,

Benden de önce gelenler vardı.

Az buz değil, belki yarısı..

Dendi ki trafikten erken davranıldı.

Olabilir belki ama sebep bu değildi bence.

F1 Türkiye heyecanı medyayı da salladı.

Bildik tanıdık tüm otomobil gazeteciler..

Ulusal kanalların TRT dahil pek çoğu,

Toplantıya ajandalarında öncelik vermişti.

*****

Bense, aynı gün Ankara için program yapmıştım.

Ziyaret edeceklerimi teker teker arayarak,

Randevuları çakıştırmamaya çalışıyordum.

Toplantının uzaktan erişim olacağını düşündüm.

Instagrama her noktadan ulaşmak mümkündü.

Haliyle İstanbul’da bulunmam gerekmez düşündüm.

Ne vakit ki, Ankaralı Metin Ertuğrul dürttü beni ve,

“Ankara’ya geliyorsun, İstanbul’da toplantı ne olacak!” dedi.

İçime kurt düşürdü, o vakit ayıldım, sarıldım telefona.

Bir iki görüşmeden sonra netleşti ki;

Apaçık, canlı kanlı bir basın toplantısıydı bu.

Desibel’in mailleri yollarda kaybolmuştu.

Hemen akredetasyon aşamasını halledip, döndüm yine Ankara’ya..

Bir kez daha irtibat kurup, bu kez aynı randevuları iptal ettim tek tek.

Dün gece derin uyumuşum, fakat sabah ezanından önce ayaktaydım.

Hızlı bir hazırlıktan sonra, tedbir amaçlı, erkenden yola koyuldum.

Ne yalan söyleyeyim, vardığımda ilk olacağım sandım ama..

İlk 10’a bile giremedim!

*****

11’i 2-3 dakika geçe Vural Ak indi garaja.

Hızlıca kürsüye geçti, hazırlanan masaya oturdu.

Kısa bir anonstan sonra, söz artık kendisindeydi.

O anlattı, biz dinledik, kameralar kayıt etti, her kelimesini.

Haberlerin satır aralarında okudunuz pek çoğunu.

Burada bir kez daha yinelemeye gerek yok.

Toplantının vurucu kelimesi, bilet fiyatlarını açıklarken kullandığı ‘30’du.

Intercity’nin 30’ncu yılı olduğunu vurguladı gururla.

Çağrışım yaptırarak, bilet fiyatını 30 lira olarak ilan etti.

Bizlerde hafif bir dalgalanma oldu, baktım ardından kısık bir alkış.

Ki, kısık kalması bence daha iyi oldu,

Çünkü bu bir basın toplantısıydı, parti mitingi değil.

Bu arada herkesin beyninde hesap makinaları çalıştığını hissettim.

100 bin seyirci, 30 lira, 3 günden 9 milyon lira toplam gelir seslendirildi bir soruda.

Fakat, Vural Ak hemen düzeltti; bu, tribün değil açık alan bilet fiyatıydı.

Haliyle tribünlerin fiyatları kademeli olarak yukarı doğru belirlenecekti.

Yine de 30 TL’den 3 günlük kombine 90 TL çok ekonomik değerlendirildi.

Tam gençler için biçilmiş kaftandı.

Üstelik uygun fiyat, süper bir yarış, dopdolu bir içerik.

Motoring Fest dahil, tek marka kupaları dahil. Tam bir şölen.

Bir ara, geçmişe dönük bir cümlesini sarf etti ve dedi ki;

“Tribünlerin full çekeceği bir yarış, en büyük hayalim.”

Yüz yüze bir röportajımızda aynı hayalini bana da sarf etmişti.

Tek farkı, şimdikisi biraz daha coşkuluydu galiba.

Yarış haftası Motoring Festivali aynı anda nasıl olacak? diye soruldu,

Yanıtlarken, ana tribün ve 8’nci viraj arkası asfalt alanları işaret etti,

Toplam 70 dönüm!

Bugün bir medya haberinde denk gelmiştim, sanırım Vettel’di söyleyen;

“Yeni nesil araçlarla 8’nci viraj eskisi kadar zor olmayacak” gibi bir ifade.

Festival noktası olacaksa eğer, 8. Viraj daha da ünlenecek demektir.

Her neyse, günü geldiğinde görüp yaşayacağız.

*****

Toplantıda karşılaştığım gazeteci arkadaşların hepsi heyecanlıydı.

Formula’nın dönmesi anlaşılan herkesi pozitif etkilemişti.

Ama, sanırım, bundan etkilenmeyen bir kısım da vardı ve onlar;

Gazeteci değil, yöneticiydi, çünkü federasyondan kimse yoktu.

Yarın, yarış günü geldiğinde, acaba Başkan nerede olacak?

Bu hafta sonu Fransa’da, F1 seyrettikleri duyumu vardı.

Ülkede F1 heyecanı yaşanırken, aynı timingte,

FIA başkanı ile evinde F1 seyretmek, neden gerekti acaba?

*****

Toplantıdaki asıl ilginç konu başlığı bence TPŞ’ydi.

Yani, Türkiye Pist Şampiyonası.

Vural Ak, bir davetten bahsetti; “TPŞ’yi davet edeceğiz” dedi.

Yanlış mı duydum acaba diye, toplantı bitiminde yanına gittim.

‘Aynı gün Park’ta TPŞ mi olacak?!’ diye sordum.

Davet edeceklerini yineledi, peki acaba bu davete icazet edilecek mi?

Gerçekten merak ettiğim bir konu bu.

*****

Bir de; hazır ortam hızlı gelişiyor ve değişiyorken,

Gönül isterdi ki, Federasyon, hızlı bir TPŞ programı açıklasa..

Körfez’deki gösteri yerine ilk ayağı kendisi düzenlese..

Bir ay sonra İzmir’de Ülkü’ye 2’nci ayağı pas atsa..

Kasım’da de İstanbul Park’ta 3’ncü ayakla TPŞ’yi taçlandırsa..

Nasıl muhteşem olurdu biliyor musunuz?

Hani derler ya, bundan iyisi Şam’da kayısı!

Ama tabii gönül bu, gerçekleşmeyeceğini bilse bile ister de ister.

Gerçek olması için, şemsiyesi altındaki herkes ve her kurumla barışık,

Herkese üst perdeden değil aynı frekanstan bakan bir yönetim olması gerek.

Spor adına, gelişmek adına, örnek olmak adına ilk adımı atan,

Diyalog kapısını açık tutmak için uğraşan bir başkan..

O da bizde yok, ne yazık ki.

Vural Ak, üstüne basa basa “finansal ve operasyonel,

Tüm sorumluluğun kendilerine ait olduğunu” vurguladı.

Yarışı himaye eden Cumhurbaşkanı’na birkaç defa teşekkür etti.

Ülkenin cebinden bir lira dahi çıkmayacağını ve tüm giderlerin,

Intercity ve sponsorlardan karşılanacağının altını kalın çizgilerle çizdi.

Öncesi aşamalarda engel çıkaranları, kendilerini geri geri çekmeye uğraşanları,

“Tarih sayfalarında kalırlar” diye mimledi,

“Onları da kimse hatırlamaz” diyerek mıhladı.

‘Getireceğiz dedik ve yaptık’, derken de zorlu bir sürecin geçildiğini yineledi.

*****

Vural Ak’ın konuşması bitti, soru yanıtlar tamamlandı, toplantı noktalandı.

Vural AK’ın etrafı otomobil gazetecileri tarafından adeta kuşatıldı.

Akıllarında takılan sorulara özel yanıtlar peşindeydi sanırım hepsi.

Pistin asfalt ve viraj yapısından konu açıldığında, herkesi piste davet etti.

Garajın pist taraf kapısı açıldı, Caterham ve Magena ile Clio’lar görüldü.

Aralarından sıyrılarak pist adım atan Vural Ak ve gazetecileri baş başa bırakıp,

İç alandaki bankta haberi ajansa yetiştirmekle meşgul olmayı tercih ettim.

Intercity İstanbul Park’tan, DHL Türkish Grand Prix toplantısından,

Aklımda kalan iz’ler bunlardı. Kalın sağlıcakla.

Aydın Hoşgör, 2 Eylül 2020, 03.45

Son 70 haber

Yoruma kapalı

Arşiv

Go To Top