Karantina
Gün geçtikçe hepimizin aklında aynı soru…
Hayat ne zaman normale dönecek?
Cevabını bende bilmiyorum ama er ya da geç bu salgını atlattığımızda 2020,
Her açıdan, hayatımıza derin izler bırakmış bir yıl olarak aklımıza kazınacak…
Ben haftanın bir günü evden bir günü de işe giderek çalışıyorum.
Bir haftadır işe giderken kendimi “I’m Legend” filminin setinde gibi hissediyorum.
Ama maalesef ne yaşananlar bir film, ne de biz oyuncuyuz.
*****
Hobilerimden tavsiyeler
Yaklaşık üç senedir otomobil temalı pullar toplayarak,
Farklı bir koleksiyon peşinde geziyorum.
Yani hemen her gün, ya da her hafta değilse bile evde olmam gereken,
Sıkıcı zamanlarda güzel vakit geçirmemi sağlıyor bu hobi.
Başladığımda hedefim 1.000 farklı pul idi ama sanırım 2000’leri geçeli çok oldu.
Bu platformda yer alan birçok kişi die cast diye adlandırılan,
Ölçekli model otomobillerden haberdar.
Bu sporun içinde olup da en ilgisiz olanımızın bile,
Mutlaka iş yerinde süs olarak birkaç modeli var.
Model otomobil koleksiyonu gerçekten keyifli bir hobi.
Özellikle Formula 1 ya da ralli temalı modeller biriktirmek, tam da bize göre.
Bu arada ölçek olarak tavsiyem tabii ki 1:43.
Hem çok yer kaplamaz, hem de hemen hemen her marka modeli bulabilirsiniz.
Metal modeller kadar plastik maket yapmak da oldukça keyifli bir başka hobi.
Öyle ki el becerisi olan,
Evinin bir köşesine küçük bir atölye kurma imkanı bulunan,
Otomobil tutkunları için bundan daha iyi bir zaman olamaz.
Zira başarılı bir plastik modelin boyanması dahil yapılması rahat iki gün alıyor.
*****
Kitaplığımdan tavsiyeler
Çok okuyormuş gibi başkalarına kitap tavsiye etmek aslında hiç tarzım değil.
Şahsen iyi bir koleksiyoner olabilirim ama,
İyi bir okuyucu olduğumu çok sanmıyorum.
Genellikle reklamcılık ve otomotiv konusunda kitaplar okumayı tercih ediyorum.
Tavsiyelerim de, otomobil temalı kitaplar üzerine…
*****
Mösyö Nahum (Yazar: Adrian Streather)
Bu kitabı okuduktan sonra, hem Vehbi Koç’a,
Hem de Bernar Nahum’a inanılmaz saygım arttı.
Bernar Nahum’un hayatını anlatan kitap, bana göre,
Hem Türk Otomotiv Sanayinin nasıl zor şartlar altında kurulduğunu,
Hem bir amaç uğruna zorluklarla nasıl mücadele edileceğini,
Hem de otomobil tutkusunun insana neler yaptırabildiğini anlatıyor.
Hani bugünün ‘yerli otomobil’ projesi ile ilgili sürekli yazılıp çizilenler var ya,
Tam yeri diye düşünerek yazıyorum,
Dünyadaki otomotiv devlerinin hepsinin kuruluşunda tabiri caiz ise kafayı kırmış,
İnandığı amaç uğruna canını verecek kadar mücadeleci,
Çevresine asla kulak asmadan işine odaklanan çılgın isimler öncülük etti.
Henry Ford, Adam Opel, Ettore Bugatti, Carl Benz, Louis Renault,
Bunlardan sadece bazıları. Onları araştırın, bir de bu kitabı okuyun,
Siz de ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Yerli otomobil projesi olur ya da olmaz, ama bana göre en önemli eksiklik,
Projeyi sahiplenecek Bernah Nahum ve Vehbi Koç gibi,
Kafayı kırmış bir ismin olmaması.
*****
Mitos-Yerli oto efsanesi (Yazar: Hayati Çağlar)
Bizim sporumuzda yer alan mühendis sayısı,
Tahmin ediyorum, oldukça fazla sayıdadır.
Özellikle de mühendislerin beğeneceğini düşündüğüm bir kitap MİTOS.
Yazar 12K ArGe modelini bir roman eşliğinde anlatmış.
Romanda kısaca bir ana sanayi kurumun penceresinden,
Tüm tedarik zincirlerine bakarak İnovasyonun,
Ülkemiz açısından önemi ele alınmış.
*****
Otomobil tasarımı ve tasarımcıları (Yazar: Önder Şenyapılı)
Özellikle klasik otomobiller ve otomobilin gelişimi konusunda..
Bir şeyler okumaktan keyif alanlar mutlaka bu kitabı okumalı.
Bizim dilimizde otomotiv kitabı o kadar az ki bu açıdan da bence mihenk taşı.
Kitap, hem dönemin otomobil tasarımcılarını,
Hem de otomobil markalarının tarihçelerinden,
Başka kaynaklarda zor bulabileceğiniz güzel bilgiler barındırıyor.
*****
Yolun yarısında rallilerde 35 yıl (Hazırlayan: Ceyda Akaş)
Bugün AYOSK Kulübü’nün başkanlığını yürüten Mithat Diker’in,
Rallilerdeki 35 yılı, bir çok farklı başlık altında kendi ağzından anlatılmış.
Bol bol fotoğrafın ve gazete kupürünün de yer aldığı kitabın içinde bir de,
Belgesel CD var. Keşke bütün duayenler böyle projelere imza atsaydı diyor ve
Gelecekte bu bilgilere çok ihtiyaç duyacağımızı düşünüyorum.
Mutlaka alın, keyifle okursunuz.
*****
Piranalar Kulübü (Yazar: Timothy Collings)
Koronavirüsün arkasındaki güçler odağı kimlerdir bilmem ama,
Formula 1 ile ilgileniyorsanız ve bu kitabı henüz keşfetmemişseniz,
Çok şey kaçırmış olabilirsiniz.
Kitapta Formula 1’in arkasında yaşanan gizli kapaklı olaylar,
İzlenen ticari ve siyasi politikalar,
Hatta ve hatta entrikalar, fazlasıyla yer alıyor.
*****
Başlangıcından bitişine Anadol’un hikayesi
(Yazar: Aydın Demirer-Özgür Aydoğan)
Anadol ile ilgili bir çok hikaye var, ama bu kitap,
Türk mühendislerinin neler yapabileceğinin,
Anadol üzerinden anlatılan en güzel hikayesi, diye düşünüyorum.
Bir günde bitirebileceğiniz kitaplardan biri, ki zaten kitap 200 sayfa civarında.
Bu kitabı okuyan herkesin bir Anadol STC-16 sahibi olmak isteyeceğine eminim.
*****
Takvim bilmecesi
Zaman zaman federasyonun ertelenen yarışlarla ilgili
Henüz takvim güncellemediği eleştiriliyor.
Federasyon, neden takvimle ilgili bir açıklama yapmıyor?
Bunu bilmiyorum ama bana göre de henüz erken.
İçinde bulunduğumuz durumun ne kadar süreceği hakkında,
Hiçbirimizin bir fikri yok.
Hadi biz neyse ama dünyada kimsenin bir fikri yok.
Dolayısıyla erkenden birkaç defa takvimde güncelleme yapılması,
Zamanı geldiğinde bir defa yapılmasından daha iyi değil.
En azından süreç yetkililer tarafından kontrol altına alındığında,
Bu konular konuşulsa bence daha doğru olur.
Ayrıca takvim yapmak göründüğü kadar kolay değilken.
Bu şartlar alında sürekli güncellemek de görünenden çok daha zor.
*****
Hasan Kalaycı anısına..
Rahmetli Hasan Kalaycı, keşke yaşarken tanışsaydım dediğim isimlerden biri.
Özellikle de eşi Tuna Kalaycı ve oğlu Necati Kalaycı’yı (Neco),
Tanıdıktan sonra, daha çok merak ediyorum kendisini.
Bu sporda yer almış değerli birçok isimle olduğu gibi,
Kalaycı ailesiyle de Anok başkanı olunca tanıştım.
Beklediğimin çok ötesinde hayat dolu insanlar,
Gerçekten çevrelerine ışık saçıyorlar.
Necati abi ile ne zaman karşılaşsam,
İki dakika da konu babasına geliyor ve ağzım açık dinliyorum kendisini.
Anlattıkları da üslubu da çok eğlenceli.
Ve her görüşmemin sonrasında ağzımda aynı sözler dökülüyor:
Ne güzel insanlar var ya…
Geçen hafta ajansta Hasan Kalaycı’nın vefatı ardından yorumları yayınlamış,
Aydın Hoşgör, ajans arşivinden. Çok da iyi yapmış.
Hem anıldığı için çok mutlu oldum,
Hem de haberi okuduktan sonra bir defa daha üzüldüm.
Başkalarından dinlediğim kadarıyla,
Hasan Kalaycı iyi bir yarış tutkunu olmasının yanında,
Örnek de bir sporcuymuş. Demem o ki
Bir sonraki sezon keşke federasyon ralli kupasının adını,
Hasan Kalaycı Ralli Kupası koysa. Hem sevenlerini mutlu etse,
Hem de biz Ankaralıları açıktan onure etse kötü mü olur?
24 Mart 2020 : 09.00
Son Yorumlar