Türkiye Rallisi’nin ardından..

Bu ayki yazımda, siz değerli okurlarıma, WRC Türkiye Rallisi’nde gördüklerimi ve yaşadıklarımı kısaca biraz anlatmak istiyorum. Hepimizin bildiği WRC, uzun zamandır ülkemizde yapılmıyordu. Dünya Ralli Şampiyonası’nın Türkiye’ye geleceği haberini okuduktan sonra Sabırsızlıkla yarış gününü bekledim. Yarış merkezi Marmaris’te olacağı için, hemen orada konaklamak adına otel bakmaya başladım. Bir de ne duysam; ralli meraklıları dünyanın her bir yerinden çoktan rezervasyonlarını yapmış. Ben de bu spora gönül verdiğim için, bir şekilde orada olmam gerektiğinin inancındaydım. Ayıptır söylemesi, güzel bir GMC minibüsüm var, VİP. Beş yıldızlı oteli aratmayacak donanımda. Marşa  basmamla Marmaris’te olmam bir oldu.

Asıl hikâye burada başladı. Hepinizin az çok beni yakından tanıdığını biliyorum. Mesleğim icabı meraklarımı gidermek için soluğu yarışın servis alanında aldım. Markalar ve yarışan ekipler resmen Marmaris’te yetkili servisten daha donanımlı servis alanları kurmuşlardı. Bu kadar düzgün, bu kadar tertipli, bu kadar donanımlı ve hiç bir yerde göremeyeceğimiz bir çalışma disiplinini hayranlıkla izledim, yarışan pilot ve kopilotlarla fotoğraflar çektirdim. Servis alanında gördüğüm bu araçlarla bırakın etapta gazlamayı, binmeye kıyamam, o derece mükemmel üzeri bu sanat eserlerinin start almalarını sabırsızlıkla bekledim.

Bu arada, İstanbul’da özenle kurup büyüttüğümüz ama zaman zaman arkadaşlarımızın egoları yüzünden bir türlü bir yerlere gelemeyen, benim de başkanlığını yaptığım Anatolia Offroad kulübünü kapatmak yerine Antalya’da bu spora gönül vermiş arkadaşlarımızla yola devam etme kararı almıştık. Marmaris, Antalyalı yeni üye arkadaşlarımızla da buluşma noktası oldu. Benden bu bayrağı teslim aldıkları için hepsini teker teker teşekkür ederim. Gelelim asıl konumuz WRC ye.

Bütün yarış günleri boyunca sabahın 4’ünde 5’inde etapların en güzel seyir alanlarında yerimizi aldık. O heyecanı yaşamayan bilmez, anlatması ve tarifi çok zor. Ve, Start verildi, ilk 20 araç mükemmelin üstünde. Yanımızdan geçerlerken tüylerimiz diken diken oluyordu. Bu nasıl bir pilotaj, bu nasıl bir araç kullanma şekli, hala aklıma geldikçe bir anlam veremiyorum. Tamam ben de Marmaris’te yarıştım.. 2016 yılında offroad yaptım ve rallicilerin geçtiği bu etaplardan biz de geçtik ama bizim frene bastığımız yerde adamlar gaza basıyor!

Bu yarışı özetlemek gerekirse resmen adamlar uzaylı! Biz, uzaylıları izledik; 180-200 ile gidilir mi arkadaş? Bu nasıl teknoloji, bu nasıl pilotaj. Şimdi buradan sesleniyorum, motor sporlarını seven ve bu spora gönül veren pilot, kopilot, usta, mekaniker, çırak, eş, dost ,bütün herkesin bir WRC yarışını izlemesini ve servis alanında gezip işçilikleri görmesini isterim. Ne demek istediğimi o zaman anlayacaksınız. Federasyon başkanımız Sayın Serkan Yazıcı’ya da ülkemize WRC’yi kazandırdığı için tekrar teşekkür etmek istiyorum. Bu yarışı izleyemeyen çok şey kaybetmiş oldu bence.  | 19 Ekim 2018 : 10.20

Son 70 haber

Yoruma kapalı

Arşiv

Go To Top