Mikkelsen triatlonu anlattı
FIA Dünya Ralli Şampiyonası’nın yıldızı Andreas Mikkelsen, dünyanın en zorlu triatlonu olan Norseman Xtreme’de yarıştı. Üç WRC rallisi kazanan Norveçli, beden ve zihninin farklı bir spor alanında etkili olup olamayacağını görmek için Ağustos ayında yorucu bir yarış seçti. Mikkelsen ile WRC’deki kopilotu Anders Jaeger’un birlikte evlerindeki triatron’da rekabet etmeye karar vermeleri her ikisi için de paylaştıkları bir rüyaydı. Ekip, Isklar Norseman Xtreme Triatlon’da 180 km koştu, 42.2 km yüzüp Norveç’te 5235 metreye tırmandılar. Norveçli, redbull’un sorularını yanıtladı..
-Böyle sert bir test için nasıl hazırlandınız?
Gerçekten uzun elit triatlon antrenman seanslarına uymak zor, çünkü asıl odağımıza dikkat kesilirken olabildiğince az enerji kullanmak zorundayız. Ralli antrenmanları normal triatlon antrenmanı kadar aşırı değil ve genellikle 5-25 dakika arasında koşmak zorlu antrenman gerektirir. Triatlon eğitimi bunun tam tersi. Daha sık olmamakla birlikte, havuzda veya ayaklarınızda uzun süreler gerektirir ve endişelenecek bir sıcaklık olmaz. Ne yazık ki zamanımız, programımıza izin vermediği için, karşılandığımız bir lüks değildi. Bisiklete öncelik verdik, Norseman bisiklet yolunu önce uyguladık ve bisikletimi Ibiza’daki yaz tatilimde yanımda götürdüm. Bisiklet ile ilk 25 kilometrede sürdük ve fiyortta yüzdüm; ilkbaharda donuyordu, daha önce hiç bu kadar soğuk suda yüzemedim, birazcık şok oldum! Ralli sürüş eğitimim hiçbir zaman yüzmeye dahil değil. İlk açık su yüzme dersimden bu yana, yarıştan sadece iki ay önce uzun bir yol kat ettim! İlk düşüncelerim beklediğimden çok daha zordu. Nefes almakta zorlandım ve biraz su yuttum. Sudaki performansımızı iyileştirmede bazı ipuçları vermemiz için bir uzman almamız önerildi. Daha sonra, suda daha az enerji kullanmak ve daha hızlı yüzmek için bize bazı ipuçları veren Triatlon Dünya Kupası’nın bronz madalyalı sporcusu tenisçi Kristian Blummenfelt’in yardımını aldık. Kristian harika bir eğitmendi. Anders antrenman seansları sırasında benden daha hızlıydı, ancak yarış günü beni şaşırtı çünkü ilk sudan çıktım!
-Daha önce gergin bir beklenti hissetin mi?
Yarıştan önce gergin değildim, çünkü eğitimini yaptığımı ve gerçekten iyi bir zaman geçireceğimi biliyordum. Ben sadece Norseman’da sadece kendim için yarıştım. Ancak rallide, eğer yapamazsam, o zaman çok sayıda insanı ve üreticiyi bırakırım. Bunu söyledikten sonra, yüzmeyi çok zorlaştırdığım için biraz sinirlendim. Feribottan atlamadan önce, birbirimize veda ettik. Herkes aynı şekilde giyinir ve hepimiz sudaki fokları andırırız, bu yüzden özellikle de şafak vakti boyunca yüzmek sırasında birbirlerini görmek ve hatta tanımak imkansız. Bu yıl, Norseman olağandışı ılık hava yaşadı. Geçmiş olaylarda, fiyortun su sıcaklığı 13 derece civarındaydı, ama bu sene 18 derece oldu, bu yüzden suyun daha sıcak olduğunu biliyorduk.-
-Yüzmeden sonra?
180 km’lik devirden çok daha heyecan verici olduğu için, yokuş aşağı sert bir şekilde zorluyordum. Kimse beni geçmedi! Enerjiyi yokuşta korudum ve birkaç sporcu beni geçti. Sadece daha sonra yüzmeye çok fazla başladığımı fark ederdim. Bisiklete binmeden hemen önce, bacaklarım kramplandı. Sonunda iyi beslenerek, çok fazla içerek ve tüm etkinlik boyunca yeterince tuz alarak krampları yenmeyi başardım. Destek ekibim benim için her şeyi hazırlarken gerçekten harika bir iş çıkardı.
-Koşmada sürprizler var mıydı?
Hemen hemen düz arazide 25 km koşmak zorunda kaldık, ama vücudum bu kadar uzun süre bisikletle aero pozisyonunda oturmaya alışık değildi. Sırt ağrısı vardı. Zombie tepesine ulaştığımda, 1650 metre tırmanışın başlangıcını gösteren 8 km’lik bir geri dönüş bölümü olan Gaustatoppen’in tepesine çıktığımda kaslarım bitti. Sırtım hala çok ağrıyordu. Gaustatoppen tepesine kadar kolay bir yürüyüş olacağını umuyorum. 20/30 km koşarken sorun yaşıyordum, ancak yüzme ve bisiklet sürdükten sonra çok farklı bir deneyim oldu. Yürüyüş gerçekten zordu. Çok dikti, çok acı çekiyordum, tükendim. Bacaklarımın hiç enerjisi yoktu. Tepeye ulaşmak düşünülemezdi.
-Finişe ulaşmayı nasıl başardın?
Gerçekten çok yorgundum ve hiç düşünmedim; ‘Bu gerçekten iyi gidiyor!’ dedim. Ama ben yaptım ve zirveye ulaştım. 14 saat beş dakika içinde 238 triatletten 90’ı bitirdim. Sonuçtan gerçekten memnunum. Çok yorgun olmasına rağmen, Gaustatoppen’in zirvesinde elde ettiğin siyah tişört ödülü için ayrılma zamanında çok iyiydim. Bir daha ki sefere yüzmede daha sakin olacağım, bu yüzden sonuna doğru daha fazla enerjim var. Son 5 kilometreye kadar olan her şey harikaydı, ama bu son 5 km zordu. Şu anda, kendimi çok mutlu hissediyorum ve ilk ve son Norseman’ı yaptım sanki! Norseman, beni toparlamak için daha fazla eğitmeye, zihinsel ve fiziksel sınırlarımı zorlaşmaya yöneltti. Performansımızı da takım olarak bir üst seviyeye taşıdı. | Kaynak; Rallysport ve Redbull, 6 Eylül 2018 : 22.37
