“Bisikletimle uçardım.”
Çek rallici Jan Kopecky, kendisi ile ilgili yöneltilen 10 farklı soruya ilginç cevaplar verdi. Fabrika pilotu olarak yer aldığı Skoda Motorsport’un garajında soruları yanıtlayan Kopecky’nin verdiği yanıtlar şöyle;
-Bir günün nasıl geçiyor?
Her zaman çok farklı şeyler oluyor. Ralli zamanı antrenmanlar, keşif turları ve diğer işlerle uğraşmak zorundayım. Yarışlara ek olarak, Fabia R5’i geliştirmeye yardımcı olduğum Skoda Motorsport takımıyla da bir dizi testte yer alıyorum. Bu gerçekten zevk aldığım bir çalışma. Formda kalmam benim için çok önemli, bu yüzden her zaman yapacak bir şeyim var.
-Motor sporlarına nasıl başladın?
Ailem sayesinde.. Büyükbabam motosiklete binerdi, motokros ve dayanıklılık yarışına girdi. İlk go-kartların Çekoslovakya’ya gelmesi ile babam geleneği sürdürerek go-kartlara tırmanma yarışları da ekledi ve 1994’te ilk Çek Avrupa şampiyonu oldu. Büyüdüğüm zaman, her türlü sporu denedim, ama 11 yaşındayken babama gittim ve ona go-kart denemek istediğimi söyledim. Elbette ki yarışa girmek benim için her şeydi, ama asla beni zorlamadı. Bunun için ona gerçekten minnettarım.
-İşin hakkında en çok neyi beğeniyorsun?
Çoğunlukla adrenalin. Ve sonra, elbette, her sporda olduğu gibi, başarılar ve zaferler var. Çok fazla iş gerektiren motor sporları zihinsel, bedensel ve maddi kazanç sağlıyor. Yani her şey yolunda gider ve de sonuçları görebiliyorsan, gerçekten tatmin edici.
-Seni en çok ne sinirlendiriyor?
Motor sporları, herhangi bir profesyonel spor gibi, çok zaman alıyor. Ücretsiz hafta sonu veya tatil günleri yok. Sadece devam etmelisin. Oldukça yorucu olabilir.
-İlk kez bir araba kullandığında neler hissettin?
İlk defa, babamın kucağına oturduğumda ve bir Avia kamyonu sürdüğümde beş ya da altı yaşındaydım. Ama bu sadece onlardan duyduğum şeyi anlatıyor. İlk arabam Felicia 1.6 idi ve hala test sürüşümü nasıl geçemediğimi hatırlıyorum.
-Araba olmasa ne yapardın?
Motor sporlarında ‘ne olursa’ diye bir şey olmadığını söylüyoruz. Bu yüzden arabaların var olduğu şanslı yıldızlara teşekkür ediyorum. Eminim başka bir hobi bulurdum ve sanırım başka bir spor olurdu.
-Otomobillerin 20 yıl içinde nasıl olacağını düşünüyorsun?
Bunun hakkında fazla düşünmüyorum. Arabaları oldukları gibi severim.
-Çocukken ne oynamayı severdin?
En sevdiğim oyuncak kesinlikle bir bisikletti. Bir köyde büyüdüm, bu yüzden her zaman dışarıdaydım ve bisikletim ile uçuyordum.
-Sen ve araban hakkında alışılmadık hikayeler var mı?
Benim yaşadığım neredeyse her şey sıra dışı ve bir araba içeriyor, bu yüzden seçmek zor. Ama arkadaşlarımın diskoya nasıl gittiğini hatırlıyorum. Onları her zaman bırakıp dışarı çıktım ve onlar dans pistinde iken, ben ormanda bir araba sürmeye giderdim. Bir kaç saat sonra onları alıp eve giderdik. Direksiyonda, diskodan çok ne kadar öğrendiğime şaşırırsınız.
-Araba ile dünyada nereye gitmek isterdin?
Rüyalarım, bu anlamda, tüm dünyada motor sporları yaparak seyahat ettiğim için, gerçek oldu. En sevdiğim ülke Avustralya, ardından da Japonya. Her seferinde tekrar dışarı çıkıyorum. | 30 Mayıs 2018 : 14.45
Son Yorumlar