İskender Atakan; “Nabzım yükselmedi”
Türk Otomobil Sporları’nın yaşayan efsanesi, bir döneme damgasını vuran şampiyon rallici İskender Atakan, tam 24 yıl aradan sonra yeniden meşhur Lancia’sının direksiyonun başına geçtiğinde, O’nu parkurlarda izleme şansına sahip olan kimilerimiz için anılar canlandı, elbette keyifler tavan yaptı. Ralli takımının başında rekabette tavan yaptığı yıllarda performansı ile Finli rallicileri çağrıştırdığı için ‘Atakunen’ lakabı takılan İskender Atakan, Serkan Yazıcı federasyonunun yeni dönemde ilk büyük organizasyonu olan ‘Şampiyonlar Şampiyonası’na gösteri amacıyla katılmak için (Cem Hakko’nun tabiri ile) öncelikle sıkı bir rejim yaptı, kıza zamanda tam 7 kilo verdi ve emektar Lancia’sını garajından çıkartıp, nice zafer ve şampiyonluklarla terlettiği tulumunu giyerek İzmir Park’ın asfaltına teker bastı.
Onca yıl aradan sonra kendisi ile yine yarış pistlerinde karşılaştığımızda, o yıllardaki gibi elde teyple yanına yaklaştık ve sorularımızı yönelttik. ‘Atakunen’, her zamanki gibi sorularımızı ayrıntılı bir şekilde yanıtladı. Geçen 24 senede “otomobillerin çok değişmiş olduğundan ve teknolojinin çok ileri gittiğinden” dem vurdu; “Ama çok iyi olmuş, frenler, aktif difransiyeller, çok farklı ve çok daha keyifli” dedi ve ekledi; “Bizim zamanımızda otomobili yolda tutmak için çok daha fazla mücadele vardı. Şimdi ise daha kolay ama çok daha süratliler. Çok daha iyi dereceler çıkıyor.”
Atakan, “organizasyon bence harikaydı” derken, “yeni bir federasyon olmasına rağmen, hiçbir aksaklık yaşamadık. Kolay değil, bu kadar çeşitli otomobili aynı pistte dakikalar arayla piste çıkarmak, hiçbir aksilik yaşamamak, enteresan geldi bana” dedi ve sözünü şöyle bağladı; “demek ki, yönetimdekiler de tecrübe kazanmış, organizasyonda görev alanlar da.. Her şey çok keyifliydi.”
İzmir Park’ta cumartesi akşam üstü, eleme turları tamamlanıp herkes elini ayağını pistten çektiği vakit, kırmızı Lancia’sı ile Atakan piste çıktı ve antrenmanda ‘fena’ gazladı. Integrale’si ile pisti adeta dağıttı, tekerleri asfalttan çok çimlerden gezindi, Egem virajının iç lastik bariyerlerini de fena dağıttı. O’nun bu ‘antrenman seansını’ sorduk ve ‘hırslı görünmesine’ dem vurduk, bakın Atakunen buna nasıl cevap verdi;
“O biraz hırstan ziyade, şaşkınlıktı, çünkü nabzım pek yükselmedi. Çok heyecanlanmadım ama o patırtı gürültü, o kadar sene sonra otomobil içerisine bindim. Hayatımda hiç görmemiştim bu yolu (pisti). İlk çıktığımda iki kere yol kaybettim. Pistte yol kaybetmek için de ancak böyle hiç görmeden çıkmak lazım.”
Atakan, “beyin eskimiyor” diyerek vurgu yaptı ve ekledi; “Uçurum ve tehlikeli yer olmadıktan sonra veya çok uzun etap olmadıkça, kondisyon açısından, elbette eskisi gibi gidemem ama eskisi gibi gidecek kadar gaza basarım. Basıyorum da zaten, bir korku yok. Sadece bir hamlık var, 24 sene bu, insan yürümese bile 24 sene sonra ayağa kalksa zorlanır.”
Özel hayatında da pek otomobil kullanmadığını anımsattı ve “Allah’a şükür keyfim ve sağlığım iyi” dedi. Pistlere seneler sonra gelip te otomobil sporu yapan gençleri görünce çok mutlu olduğunu belirtti, şampiyon; “Hepsi kaliteli, görgülü, medeni, kültürlü ve bu çok hoşuma gitti. Çok güzel bir gençlik var ve çok kabiliyetliler.” Gençlerin kabiliyetli olmasını “1 saniye içerisinde 15 araba gerçekten dünyanın her yerinde rast gelinmez” diyerek örnekledi ve geçmişe yaptığı bağlantıda “Türkiye’de ise hiç yoktu” dedi. “Burada gençler enteresan” diye konuşan İskender Atakan’ın sözünü ‘favoriniz kim?! Sorusu ile kestik, yılları tecrübesi ile net konuştu; “pist yarışında favori olmaz!” O’na göre, ilk 16’nın içine giren, hatta 17’nci olan dahi, bu yarışı kazanabilirdi; “Burada pardon yok, benim naçizane görüşüm bir virajda ufak bir kaymanız size yarış kaybettirir.”.. Son olarak, kendisini yine ve etaplarda görme şansı olup olamayacağını sorduk; “belki rallikros olabilir ama bilemiyorum, ralli çok zor. Unutmamak lazım ki, ben 64 yaşındayım, şaka değil, haddimizi bilmemiz lazım..”
Aydın Hoşgör | Ralli Ajansı, İzmir
[metaslider id=34906]
Son Yorumlar