Hoş gelirsin, ‘Egea R5’..
Bir zamanlar Mekanik Sporları gazete formatında yapardım.
Hani, ülkemde çok yarış seyircisi meraklısı var ya..
Daha az maliyetli, çok baskılı olsun diye herhal..
Hayatımın ilk yurt dışı yarış seyahatiydi..
Marlboro davet etmişti, Belçika’ya gitmiştik.
Pistten mesafeli bir yere park edip yürüdük.
Neden yürüdüğümüzü o vakit anladık.
İnsanlar akın akın piste geliyordu.
Araçların park edecek yerleri erken saate karşın neredeyse dolmuştu.
Neyse, piste yürürken dikkatimi başka bir şey çekti..
Neredeyse yüz metrede bir, bir balya gazete ve başında bir satıcı..
İnsanlar yarışa giderken aldıkları bu gazetelerle hem bilgileniyor
Hem de starta kadar oyalanıyorlardı.
Gazete fikrimde buradan kalmıştı ve dergiyi gazeteye çevirmiştim.
Tahmin ettiğiniz gibi uzun soluklu olmadı, çünkü..
Ortada ne seyirci vardı ne de gazete merakı. Kısa sürdü, kapadık.
Gazetenin sayılarından birinde manşette Saffet Üçüncü vardı.
Tofaş yarış takımının başındaydı ve röportaj yapmıştım.
Tofaş’ın o sezon 5 küsur milyon lira (o günlerde trilyon)..
Otomobil sporlarına bütçe ayırdığını manşetlemiştik.
Dünya takımlarına kıyasla takımın ömrü de çok uzun olmadı.
Sıkı pilotları vardı; biri de Fatih Kara’ydı.
O’nun da kariyeri aşağı yönlü meyillendi, şanssızlık peşini bırakmadı,
Sonra sonra Pegasus Racing’e pilot olduğunda umutları yeşerdi ama..
Bu takım da uzun ömür göremedi. İşte yazının özü Fatih kara ve..
Dünya Rallikros sahnesinde kısa bir dönem parlayan Türk yıldızı Yiğit Timur..
Fatih ve Yiğit, son aylarda-haftalarda sosyal medyada ara ara görünüyor..
Burada değil, İtalya’da pist yarışlarında dikkat çekici sonuçlar alıyorlar.
Merakım kabarmaktaydı, bunun ardında ne var diye..
Malum, bizde herkes yüze karşı iken bilgi vermekte kaçınır.
Elalam ise medyasına bilgi akıtır ki doğru enforme olsun.
Bizde ise aman ajans duymasın, medya yazmasın.
Sonuçta kafamı kurcalayan soruların yanıtlarına yeni ulaştım.
Çok hesapta olmayan bir akşam yemeğinde, çok alakalı olmayan bir isimden..
Ama bilgiler çok doğruydu ve hatta bizzat teyitliydi.
Sıkıntı şuydu ki, bu bilginin görseli yoktu.
Son anda edinebildiğim, doğru ise, bu fotoğraf.
Konunun özü şu; bir zamanlar efsane takım olan Tofaş, yani şimdilerde Fiat..
Parkurlara geri dönmek için sıkı çalışıyor.
Üstelik, planların içerisinde Türk izleri çokça..
Mesela Fatih ve Yiğit, operasyonun olası pilotları arasında.
Mesela, projenin aracının adı ‘Tipo’ ama aslında yerli üretim ‘Egea’..
Kısaca özetlersek; Fiat, arenaya dönmek üzere üç sacayağı geliştirir.
Proje iki boyutlu yani, WRC ve R5 merkezli.
Bilgi kaynağım, bizzat görüp ‘nefes mesafesine’ kadar ulaşmıştır ki..
Araçlar İtalya’da garajda hazırdır ve ‘1’ numaradan start işareti bekler.
WRC olanı, tabii ki dünya arenası için ve elbette Türk pilota değil ama..
R5’lerden birinin hedef parkuru, Türkiye ve bir Türk pilot.
Yalnız şu ayrıntı var; elde hazır olan üç proje için de start verilebilir..
Ama her üç projede aynı anda çöp olabilir!
Tercih, tamamen İtalyan CEO’nun iki dudağı arasında..
Denilir ki, Fiat için harcanan proje maliyeti 10 milyon Euro..
Dudak uçaklatan bir bedel, ama benzer pek çoğunu şirketin çöp kutusunda bulmak mümkün.
Yani, 10 milyon harcandı diye, bu projelerinde uygulanması hiç elzem değil.
CEO’nun global pazar planlarına uygun düşmezse, değişirse..
Bunların da üzerleri çizilebilir büyük olasılıkla.
Her ne kadar WRC ve R5 Egea’lar hazırlanmış olsalar da..
Her ne kadar Türk pilotlar, proje için ısıtılıyor olsa da..
Projenin çöp olma olasılığı da çok yüksek, ama velev ki işler yolunda gitti;
O zaman da; R5’lerden birinde Fatih veya Yiğit, yeni kariyere yelken açarlar.
Aklıma takılan bir dip notu bilgisi;
İtalya’da kamuya proje “Yeni Tipo” diye lanse ediliyor.
Sebebi, Egea ismi ‘uzun’ ve telaffuzu zor bulunması..
Bu yüzden Tipo’ya ‘yeni’ kulpu takılıp sunulmuş.
Ama aracın adı Egea, adı yeni Tipo’da olsa.. Bu da bir gurur konusu.
Hele ki Türk pilotların görev için ısıtıcı da tutuluyor olmaları da umut.
İnşallah, WRC’nin rüzgarı ile yelken dolduran sporumuz, bu proje ile de can bulur.
Son Yorumlar