Ustalık krosa yetmiyor!

Yiğit yarışırken, müptelası olmuştum.
Yarışların naklen yayınlarını kaçırmadım.
Çünkü, bir Türk yarışıyordu..
Çünkü, bir Türk markası yarışıyordu..
Kahramanımız gitti, takip bitti!
Tam bir milli sendrom.
Ama, reddedilemez bir gerçek.
Bir sporda hangi milletler yarışıyorsa..
O ülkelerde takip ilgisi artıyor.
Avitaş’tan Halid Avdagiç, davet etti..
Bu yıl, Norveç’te canlı izleme fırsatım oldu.
Ajansta haberlerini sık verdiğimiz RXLites’ı…
Elbet, canlısını yaşamak çok farklı.
Kameralar hep aksiyona odaklı olduğundan..
Görmek istediklerinizi ancak gözlerinizle tarayabiliyorsunuz.
30 bin seyirci rekoru beklenmişti, Norveç’te..
İsveç ondan baskın çıktı; 44400 kişi yamaçlarda dizildi.
Canlısını ne yerinde ve ne de ekran başında izleyemedim.
Fakat, tesadüfen, tekrar yayını yakaladım, NTVSpor’da..
Takıldım ve kitlendim hemen..
Tüm disiplinler yayındaydı, Dünya, Avrupa, RXLites..
Ustalar, çıraklar, yani yeni yetmeler..
Kıran kırana rekabet ederken, ekrandan demlemdim kendimce.
Ayrıntılar yakaladım bir çok, notlar aldım hemen..
Mesela, şampiyonlukları olan nice ustanın nal toplamasını..
9 Ralli Şampiyonluğu’nun Loeb’ü finale taşımaya yetmediğini..
İdolüm Peter Solberg’in dahi yarı finalde nasıl çelme yediğini..
Bu arada Hansen ailesinin hükümranlığını da fark ettim..
İlginiz çekebilir diye paylaşıyorum, bayram sabahı..
Hansen’lerin ‘baba’sı işin başında, anne mutfakta!
Mutfak lafın gelişi; her taşın altında eli var..
İki oğuldan Thomas, Süper Car’da..
Küçük olan Kevin, Avrupa’da kazandılar, yine..
Nasıl bir keyif, nasıl bir mutluluk olmalı bu?
İki oğlunun da 1’ncilik kupası kaldırması..
Anne-baba Hansen’lerin koltukları kabarmıştır.
Hele Thomas’ın, Loeb’ü geçtiği ikinci tur..
Fransızın canını ne kadar acıtmıştır?
Sen, 9 kez dünya ralli şampiyonu ol..
İsveç’in kros pistinde veledin birine geçil!
Müthiş bir andı, keyif doluydu.
Rallikros için, sporun delikanlısı derken..
Elbet, bizdeki anlatılmak istenmemişti.
Fakat, dünya/Avrupa ve RXLites kupaları..
Bıyıkları terlememişlerin hüküm kurdukları yarışlar..
‘Delikanlı’ tabirini sonuna kadar hak ettiriyorlar.
Solberg gibi bir tecrübe..
Loeb gibi bir efsane..
Ve hatta; Block gibi bir idol..
Yer bulamadılar kendilerine, İsveç finallerinde..
Hele, Block ‘garibim’, sanalda 2 milyon takipçisi olan biri..
Nasıl yıkılmıştır hayranları, İsveç’te ilk 15’e dahi giremeyince..
Loeb, sözüm ona taktik yaptı, joker’i son tura bıraktı..
Sade O mu? Peşine 3 kişi daha takıldı ama..
Marklund birader, ki ilk turda joker’i yapmıştı..
Son turda koptu geldi, İngiliz tay’ı gibi..
Joker’den dönenleri tespihledi ardına, kendi finale girdi.
Damalıyı geçtiğinde, arkasında kalan Loeb efsanesi yıkıldı.
Norveç ve İsveç; rallikrosta çok ama çok ilerideler..
Yarışların çoğu bu iki ülkenin gençleri arasında geçiyor.
En çok seyirci de bu iki ülke yarışlarında..
Çünkü, kahramanları yarışıyor.
Ve ben, yine sorup durdum kendime;
Neden, bizde olmaz bunlar?
Yakın geçmişte hatırlayın, Bakırköy’deki kros yarışını..
İsko, Bacı, Emre, Başakıncı, Hakko kıran kırana yarıştılar..
Nasıl keyif verirdi, molozların tepesini dolduranlara..
Kozyatağı’nda şimdi göklerin delindiği arsa da..
Mest olmuştuk, ancak arkası gelmedi.
Çok çok eskiden, bir kros pisti bile yapılmıştı..
Samandıra henüz talan edilmemişken.
Bizde de delikanlılık vardı yani, tabii eskiden.
Şimdikiler, ‘dokunmadan’ kazanmak sevdalısı.
Temassız geçiş istiyorlar, direkt şampiyonluğa.
Rallkrosun delikanlılık apoleti bizde çoktan söküldü ama..
Bunu dahi berecemiyoruz..
Yarışları habire öteleyerek..