Cehennemde üç gün..
Norveç, farklı bir ülke.
Dünyanın en kuzeyinde..
Çok soğuk; Haziran’da bile 6 derece..
Üstelik İstanbul 40’a hazırlanırken..
Trondheim, ülkenin daha da kuzeyinde..
Kıyıları dantel gibi, tıpkı Ege..
Fakat, plaj diye bir kavramları yok.
Deniz suyu ‘buz’ gibi, belki de bu yüzden tertemiz..
Bir de yazın geceye hasretler, kışın ise güneşe.
Üç gün kaldık, gece hava üç saat alaca, anca..
Güneş hep tepede kaldı, hep gündüzü yaşadık.
Scandinav ülkesi insanlarının dengesi sorunlu.
Dünyanın en çok intihar vakaları burada..
Oysa temiz, dingin, az nüfuslu bir ülke.
Trondheim ise bizim kasaba ölçeğinde..
Hell, yani cehennem, kasabanın 30 km dışında..
Taş ocağı dibinde, yerleşik bir pist.
Scandinav rallikrosları burada düzenleniyor.
Dünya Şampiyonası’nın gelmesiyle işin rengi daha bir farklı.
Öncelikle, bu yılki yarışlar öncesi sıkı bir yatırım yapılmış..
Altyapısı geliştirilmiş, seyirci şartları iyileştirilmiş.
Bu yıl dünya rallikrosunun Hell’e gelmesi için..
Dünya organizatörü IMG şirketine ödenen para 500 bin Euro..
Fakat, 30 bin seyircinin ortalama 60 Euro bilet bedeli ile..
Norveçli organizatör, verdiğinin üç katını topluyor.
Herkes için kazançlı bir ekonomi; win-win durumları..
Ülke insanında motor sporları kültürü zaten mevcut..
Üstüne bir de sporun delikanlısı, rallikros rekabeti eklenince..
Seyirci verdiği 60 doları son kuruşuna kadar helal ediyor..
Doğal yamaç tribünlerde şezlonglar vardı, dizi dizi..
Herkes perşembeden gelip şezlongunu kurup bıraktı..
Yamaçlarda tribün numarası yok, erken gelip yer tutmaca var.
Üç günlük program, Vikinglerin doğal saunası gibi..
Eve, kızarık dönüyorlar, bir taşla iki isabet..
“Hell”, Vikinglerin tepelere kazıdığı bir isim..
Pist te hakkını vermiyor değil.
Burada yapılan yarışlar tam cehennemlik.
Rekabet, öyle böyle değil. Bilek, yürek tek geçer akçe.
Dünya şampiyonası araçları 600 beygir..
Bizim RXLites‘ler de az buz değil, 310 beygir.
Bu canavarların direksiyonlarında kurtlar da var..
Bıyığı bitmemiş delikanlılar da..
Hele RX Lites’lerdeki 17-18’likler tam bitirim..
Temas ne kelime, birbirlerinin üstüne çıkmaktan çekinmiyorlar.
Tek hedefleri var; kazanmak!
Kimsenin de rakibe bir itirazı yok. Her şey kuralına göre..
Kasdi olmadıkça temas, yaslanmak olağan..
Yarışların komiserleri kurallara harfiyen uymaktalar..
Fopedara af yok! İlkinde jokere ikinci giriş mecburi..
İkinci hatada eve dönüş bileti cepte!
İngiliz ünlü bir pilot, üst üste iki kez fodepar yaptı..
Üstelik yarı final turlarında, belki sonunda podyumda olacaktı..
Ama üçüncü kez verilmedi start şansı..
Tribünlerdeki seyirci, pistteki mücadeleleri nefes tutarak izledi..
Bir günde hilafsız 30 yarış startı verilerek..
Gün boyu hep maksimum heyecan, pistte capcanlı.
Şampiyona ve kupada yerel pilotların varlığı..
Tribünlerin motive kaynağı. Hele Peter Solberg..
Piste çıktığında aldığı ıslık, alkış, gani gani..
Yarışan ve kazanan yerel pilotlar olunca..
Tribünleri dolduran binlerce seyircinin de itici gücüyle..
Scandinav medyası tam kadro, dünya medyası ile omuz omuza..
Tek sütuna üç santim değil haberler..
Gazetelerde çifter sayfa.. Webte metrelerce..
Sadece yarışlar değil, ısınma turlarından itibaren bu ilgi..
Haliyle, sporun olmazsa olmazı, sponsorlar diz boyu..
2’nci olan Norveçli’nin aracının üstündeki sponsorlar..
Bizimkilere iki sezon yeter.
Servis alanında TIR’lar tampon tampona..
Yetmediği için çifte servis alanı mevcut.
Radyodan ve TV’den canlı aktarım, Hell’e gelemeyenler için..
Hafta sonu sadece ülke değil tüm dünya cehenneme kilitlenmiş durumda.
Dünyanın yakından izlediği bu ekonomide Türk bayrağı da dalgalandı..
RXLites‘in Control 4‘leri, 18’liklerin gözü karalığında ışıldadı..
Control 4 yarıştıran garajlar memnun..
Direksiyonda oturanların hepsi memnun..
Nefes kesen rekabeti izleyenler zaten mest..
Araçları Pendik’te imal edip dünya pazarına kabul ettirenler..
Avitaş ekibi, haliyle çok gururlu.
Elbet, onlardan önce bunu deneyenler vardı..
Ama dikiş tutturamadılar, Control 4’kerden yana tercih kullanıldı.
Çünkü sağlam, güçlü, hızlı ve makul fiyatlı idiler.
Önceki teşebbüslerin beceremediklerini yapmış olmaları..
Bir Türk olarak, hepimizin gururunu okşadı.
RXLites’te her garaj, her sporcu, Avitaş’ın müşterisi..
Haliyle kazananın kim olduğu fark etmiyor..
Sonunda kazanan hep, Avitaş.
Kolay olmayan bu yolda emeği geçen mühendisler..
İmalatta ter döken işçiler..
Projeyi yaşama geçiren üst yönetim..
Dünya ölçekli hayalini yaşayan ve yaşatan Avitaş Direktörü;
Kendisi de yarışçı kimliğe sahip olan Halid Avdagiç..
Bu performanslarından ve başarılarından dolayı takdiri hak ediyorlar.
Geceleri gündüzleri, günleri haftaları hep bu işe odaklı..
Sadece Avrupa değil, Amerika, Ortadoğu ve Avustralya’da..
Dünyanın rekabete açık her karışınca var olmak adına..
Gerçekten çok ve sıkı çalışıyorlar.
Üç gün yakından izlemek bile nefesimi kesti.
Yolları açık olsun derken, bir de dilemek isterim ki..
Aynı başarıyı bu topraklarda da sergilesinler..
Biliyorum ki, bu konuda tek ve son karar mercii onlar değiller..
Fakat, cehennemdeki bu ambiasın izlenmesi gerek.
Rallikrosun yarattığı bu rüzgârı yaşamak lazım.
Bizde, sezon yarışları, öteleme rekoru kırdı, yine..
Temmuz Ekim arası yapılacak yarışlar, eğer yarışçı olursa..
Herkes, ‘arabam kırılmasın’ ikileminde..
Değil temas, tampondan dahi çekinir haldeler..
Start verilmeden podyum belli ediyor kendisini.
Seyirci heyecanı tadamıyor, haliyle..
Değil 60 Euro, 6 Lira vermez, bu haliyle.
Kısaca, rallikrosa heyecan lazım.
Heyecanı yaşayan ve yaşatanlara el uzatmak lazım.
Sinerjileri birleştirmek şart.
Daha söze ne gerek?
Son Yorumlar