Mustafa Şairoğlu; “Seçim, yeni bir kan, yeni bir heyecan getirecek”
Dört dönem Ege Otomobil Sporları Kulübü Başkanlığı yapan ve sekiz yıllık bu süreçte kulüp yönetimindeki demokratlığı ile öne çıkan Mustafa Şairoğlu, yaşanmakta olan seçim sürecini Ralli Ajansı izleyicileri için değerlendirdi. Şairoğlu, ‘değişim’ olarak gördüğü süreçle ilgili olarak sorularımızı yanıtlarken, yapılacak seçimin yeni bir kan, yeni bir heyecan getireceÖne çıkarılmış görseli kaldırğini savundu.
-Federasyon genel kurulu öncesinde, durumu nasıl görüyorsunuz?
Öncelikle size ve Ralli Ajansı’na teşekkür ediyoruz. Çünkü, sizin sayenizde, iki sporcu kökenli ismin aday olduğunu öğrendik. Adayların fikirlerini de yine ajanstan günbegün takip etmeyi sürdürüyoruz. Adayların bu spor hakkında yapabilecekleri hakkında bir fikir sahibi olmaya çalışıyoruz. Ege Otomobil Sporları Kulübü’nün eski başkanı olarak şahsım adına, halen de kulüp içerisinde var olan bir insan olarak, düşüncem şu; öncelikle, iki cesaretli sporcumuzun demokratik bir şekilde aday olup yarışması çok güzel. Ama bunların kadrolarını ve yapacak faaliyetleri daha da netleştikçe, camiamız, delegeler net bir karar verecektir. Onların bu kararlarını tüm camia ve delegelerin bilmesi gerekiyor.
Bugünkü delege sisteminden kaynaklı büyük sorunlar olduğunu takdir edersiniz. İsmini hiç duymadığımız ama yönetmelik gereği delege olması gereken kişiler mecburen kulüpleri tarafından genel kurula gönderiliyor. Ama bu insanlar ne kadar faaldir, ne kadar bilgi sahibidirler, bu bir muamma. Eskiden beri, Eosk’ta gerçekleşen ve 8 yıldır benim başkanlığımda alışılagelmiş olan bir demokratik seçim toplantıları vardı, , inşallah bu senede başkanımızın takdirinde olan bu gelenek devam ederse, kulüp üyelerinin seçimi ile belirlenecek olan başkan adayı için, gidip oylarını kullanacaklardır.
-Sizce bu seçimde de, eski yönetim ve muhalefetin izleri olacak mıdır?
Yapılan açıklamalardan dolayı, bu vesayet bir tarafta devam ediyor gözükmekte, bunu ajanstaki haberlerden takip ediyoruz. Bunun ne kadar gerçek olduğunu kendi ağızlarından ve yönetim kurullarını açıklayınca anlayacağız. Adaylar projelerini açıkladığında daha da net olacak. Yine ajansta Serkan Yazıcı’nın paylaştıkları, olması gereken şeyler. Kendisinin açıklamalarında çok hoşuma giden bir konu var; bugünkü tüm görevlerimi seçime kadar yöneticilerin devrettiğini söylüyor. Buradan şunu çıkarabiliriz; seçim öncesinde olduğu gibi, seçilmesi halinde de aynı durumu sürdürüp tam mesaisini spor için harcayabilir. Bunu tüm adayların yapması gerektiğini umarız. Yeni yönetimden isteyeceklerimiz ise; bütün çalışanların ve ücretle çalışan görevlilerin ücretlerinin vaktinde ve tam olarak ödenmesi. İkincisi, kulüplerin yaşama şansı aynı zamanda federasyonun yaşama şansıdır diyerek, kulüplerin sporcu kaydetmesi ve lisans bedellerini alıp federasyona aktarmaları. Serkan Yazıcı’nın dile getirdiği gibi yeni ve farklı yöntemler bulup ortak sponsorluklar yaratılarak, organizasyonların daha düşük maliyetlerde yapılmasıdır. Diğer Başkan aday ve adaylarının projelerini de öğrendiğimizde karar vermemiz kolaylaşacaktır.
-Seçilecek yeni yönetimden öncelikli olarak hangi konulara el atmasını beklerdiniz?
Benim gördüğüm; sporcu sayısında eksiklik öncelikli olsa da dahi, bu sporun olmazsa olmazı gözcü-gözetmenleridir. Özellikle bizim bölgemizde bu konuda çok büyük eksiklikler var ve üç kulüp aynı hafta sonu yarış yapamıyor. Gözcü gözetmenlerin kimisi küserek, kimisi ücretlerini alamadığı için, kimisi de görev alamadığı için ayrıldılar. Sporun yapılabilir olması için, her ne kadar sporcu lazım olsa da, eğer gözcü gözetmen ve hakemler olmazsa, isterseniz 150 sporcu toplayın o yarışı yapamazsınız. Öncelik, gözcü gözetmenlerde ve şartlarının iyileştirilmesinde. İş, sadece parasal boyutta değil. Bu insanlara sadece görevli ve günlük gelip giden insan gözü ile bakmayıp, yeterli değeri vermek gerekir. Bu insanları kazanmamız lazım, birinci öncelik budur..
Bizler Ege’de şanslıyız, yarış sayımız fazla. Bunda İzmir Pisti önemli bir etken ama bizim kulüp olarak Ege Kupası ve ulusal yarışlara katılmamızın da etkisi var. Bizim en büyük eksikliğimiz ise, sponsor. Bunu Serkan Yazıcı’nın açıklamalarında okudum; çok eskilerde bir Arkas örneğimiz var, bunun gibi, bir ortak havuzdan paylaşımı söz konusuydu, yeniden yapılabilir.
Diğer önemli konu, kulüplerin hak edişlerini federasyondan zamanında ve tam olarak almaları. Eosk, bu sporun yapılması için ve herhangi bir para kazanma düşünmeden çalıştığı için, sponsor ve parasal desteklerin vakitlice çözümlenmesi gerekir. 2014 Başından bu yana lisans paralarının yatıran sporcular bazında kulüplere ödenmesi sistemine geçildi. Çok yarış yapan bir kulüp olarak bizim zararımız olan bu uygulama diğer taraftan da küçük kulüplere faydalı oldu. Bizim bundan yana bir şikâyetimiz yok, ama uygulamada şu eksiklik oluyor; lisans bedelleri direk federasyona yatırıldığı ve bu paranın giriş tarihini bilme imkanımız olmadığı için, bizim için bir kanayan yara oluyor. Kulübün bir gelir kapısının kesilmesi veya gecikmesi demek. En baştan bizim kulüp olarak tercihimiz; lisans paralarının kulüplere ödenmesi ve buradaki federasyon hakkının kulüp tarafından iletilmesi.
Bu durumda, kulüp olarak, lisans bedellerinden yüzde 30 gibi bir hakkımız var ise, ihtiyaç sahibi her hangi bir sporcunun lisans alırken kulübümün sporcusu olması için belki kendi hakkımdan vazgeçeceğim ve yüzde 30 eksik bedel alacağım veya sporcuya benim hakkımı sene sonunda ödeme seçeneği sunacağım. Bugünkü sistemde ise sporcu, lisans bedelin tamamını federasyona ödemek durumunda. Lisans bedellerinin kulüpleri ödenmesi halinde bir diğer avantaj ise, sporcu kendisini o kulüple birlikte hissedecek olması. Federasyona bağlı kulüpler, sporcusuz kulüpler olarak faaliyet gösteriyorlar. Bu da işin doğasına aykırı. Sporcusu olmayan ama adı olan kulüplerimiz var.
Bu sporun sevilmesi ve toplumun her kesiminin içine girilmesi için çalışılması gerekir. Serkan Yazıcı bu konuda güzel bir düşünce açıklamış ama yapılabilirliği tartışılır. Çünkü, her şehirde pistimiz yok! Offroad ile ralli, yerleşik düzenleri farklı olan branşlar.. Serkan Yazıcı’nın projesinde yer belirtilmese de şenlik alanı olarak İstanbul Park tarif edilmektedir. Şenlik içinde düzenlenebilecek yerlerimiz yok değil. Mesela, Kocaeli’nde federasyona ait olan pist içerisinde offroad, karting, volki, pist bir arada yapılır elbet. Ama bunu her yerde yapmak zor. Ufak şehirlerde, sporun yapılabilirliği için, daha önce İzmir’de yapılan 124 cup gibi, kuralları esnetilmiş yarışlar yapılabilir. Diğer taraftan, aynı hafta iki ralli birden yapamıyoruz, çünkü çok üst düzey görevli olmadığı söyleniyor. Alttan gelen gönüllülere gerekli yetkiyi verip, görevleri sırasında dışarıdan gözlemleyip puan verdirerek denetleyebilirsek, zamanla bu insanlar çok kısa sürede üst düzeylere ulaşabilecek ve kontrol mekanizması da çok rahat işleyebilecektir.
-İki şampiyon ve sporcu adayının söylemlerinde sporcu ve kulüp odaklı açıklamalar yapmaları ve devlet imkânlarını spora kazandıracaklarına dair söylemleri, sizleri heyecanlandırıyor mu?
Devletin desteği öncelerde de var idi, şu anda da var. Kağıt üstünde var olsa da, son yönetim döneminde de var olduğunu görüyoruz ama bu desteğin alınamama sebeplerini iyice irdelemek lazım. Bu destek, var olan son davalara sebep olarak mı alınamamaktadır, yoksa otomobil sporları mı cezalandırılmıştır? Başkanların asli görevi, devletten destek almak, zamanla bunu çoğaltmak ve bu desteği hakkaniyet çerçevesinde sporculara ve kulüplere dağıtmak olmalı. İki başkan adayının söylemlerinde olmasa dahi bunu bu şekilde yapmaları ise, öncelikli görevleri.
-Biri rallici, diğeri pistçi olmak üzere iki adayın olduğu seçimde, offroad oyları kilit rol oynayacak mıdır?
Offroad zaten oy sayısı açısından tamamen bir kilit. Hatta, offroad desteğini alan, seçimi alır diye bir ifadede bulunmak, yanlış olmaz. Adayların diğer branşlardan olması sebebiyle offroada ilgi göstermeyecekleri şeklinde düşünemeyiz, çünkü federasyonun en büyük gelir kapısı, lisanslı sporcu sayısından olsun veya offroadun ülkenin geneline yayılması özelliği nedeniyle olsun, hangi başkan gelirse gelsin, offtoada gerekli değeri vermek zorundadır.
-İki önceki genel kurulda siyasetin merkezindeydiniz. Bugün ise tam dışındasınız. Hangisi sizin için daha makbul?
Bugünküsü çok daha huzurlu bir ortam, Allah, içinde olanlara kuvvet versin diyorum! Beklenmedik zamanlama ile de olsa, bu seçimin camiamıza hayırlı olmasını diliyorum. Kendi görüşüme göre, bu bir değişimdir. Şartlar uygundur veya değildir. Öncelikle de bugüne kadar hizmet etmiş olan başta Sayın Metin Çeker olmak üzere yönetim kuruluna çok teşekkür etmek lazım. Metin Başkan’ın bu spora, sporculara ve kulüplere çok yardımları olmuştur. Sonuçları yargıya taşınmış olaylar hakkında konuşmak bize kalmaz. Seçim yeni bir kan yeni bir heyecan getirecektir. Başkan adaylarına kolaylıklar diliyorum.
Son Yorumlar