Benzeşik durumlar..

LOGO-AHOSGOR-250Dün ‘Serkan’, bugün ‘Ümit..
Spora baş olmak için start alan..
İki değerli ve şampiyon isim..
Hakkında yazdığım bu yazılar..
Yaptığım Yüzyüze’lerde edindiğim..
İzlenimler ve kişisel görüşlerimdir.
İçeriklerin asıl bire birleri ayrıca..
Yine ve sadece ajansta okuyacaksınız.
Fakat, bu bilgilerin bazıları..
Kayıtta bulunmayabilir.
Örneğin, dünkü Serkan yazısında..
Olması gereken ama atladığım bir not..
Önceki gün (cuma) Marmaris’ten İzmir’e..
Yola çıkarken, kendisini uğurlayan annesi..
Öncesinde ise,yemekte iyi yolculuklar dileyen eşi..
Nasıl olmuştu da,
Serkan’ın başkanlık adaylığına izin vermişlerdi?
Yanlış anlaşılmasın; ne annesi ve eşi, Serkan üzerinde hükümdar değiler.
Ancak, Serkan, hem eşinin ve hem de annesinin sözüne değer verir.
Rahmetli babasını kendine idol etmiş biri olan Serkan’a açıkça sordum;
“Hiç itiraz etmediler mi? Nasıl kopardın izni?” diye..
“İtiraz etmediler ama anlaştık” dedi. Tabii ben şoka girdim;
“Nasıl bir anlaşmaydı bu?”
Tamam, sonuçta gazetecilik yapıyorum ama soruyu kişisel de algılayabilir..
Ve farklı yanıt da verebilirdi. Allah’tan 30 yıllık samimiyet var!
“Onlar (annesi ve eşi) bana şart koştular.”
“Başkan olabilirsin ama, dediler..”
“Ancak bir şartla; sıgarayı bırakacaksın!”
“Ben de söz verdim ve o gün bugün kullanmıyorum.”
Sporun sağlık üzerinde etkisini çok duydum ve gördüm ama..
Bu tarzı sanırım bir ilk ve Yazıcı ailesinin hanımlarını tebrik etmek gerek.
Süper bir timing ile, şampiyonu bir illetten usulce kurtarmışlar.
Bir de üstüne, eğer Serkan, bu sözünü de tutar ve..
En az bir 5 kilo verirse, zaten dört dörtlük biri iken..
Zinde, sağlıklı ve fit görünümlü bir başkan adayı olacaktır.
Önceki gün ve dün, Serkan’ın seçim maratonunun yansımaları..
Hemen ve genişçe medyada kendisine yer buldu.
Sanmayın ki sadece Ralli Ajansı takip ediyor O’nu..
Biz, ihtisasız, yani takip, zaten bizim birincil işimiz, fakat..
Şimdilerde yerel medyada çıkan haberleri bile dikkat çekici..
Önümüzdeki günlerde bunun ulusal yansımaları da elbet olacak!
Hem Serkan ve ekibi çalışıyor ve hem de şampiyonu seven bir kitle var..
Onlar arasında da medyada etkili insanlar bulunuyor…
İzmir’e birlikte giderken hiç durmayan telefonlarından birinde..
Ahizenin diğer ucundaki kişi, önce sevgi ve hürmet ve başarı diledi..
Ardından, seçime az bir süre kala, ulusal medyalarda destek vaat etti..
Sarfedilen medyalar, halihazırda bu sporun haberlerine çok uzak duran ama..
Ülkenin çok etkili ulusal medyaları. Bu kez Serkan bahane olacak ama..
Sporu, inşallah iyi ve güzel haberlerle bu gazetelerde okuyup..
‘Ulusal medyada’ da takip eder olacağız sanırım.
Bu sinerji bile, bu spor adına inanılmaz bir kazanç.
Son yönetimleri düşünürsek, bırakın ulusalı, yerellerde bile..
Haberleri son derece kısıtlıydı. Medya için medyatik değillerdi.
Serkan ise tam tersi bir kişilik! Öncelikle, İbrahim beyin oğlu..
İbrahim Yazıcı, Bursa odaklı fakat ülke genelinde çok değerli bir isimdi.
Sporun merkezinde, futbolda, müthiş işler başaran bir spor adamıydı.
Herşeyini verip çok şey kattığı Bursaspor’a, canını da verdi..
Üstelik çok ama çok erken bir zamanda ve bir maç heyecanı ile..
İhrahim beyin oğlu olmak ta, Serkan için hiç te kolay bir konu değil..
Ama babası ile sporda, spor yöneticiliğinde, medya ile iletişimde..
Pek çok konuda aldığı fezyler, Serkan için tartışılamayacak değerler.
İşte bu tecrübe ve birikimin meyvelerini topluyor şimdilerde, Serkan..
Kariyerindeki dört kez Türkiye Ralli Şampiyonluğu elbette çok önemli..
Fakat, insanlar, fanları, bürokrasi ve de çok çok üst düzeyler dahi..
Serkan’ı hep, baba Yazıcı’nın oğlu ve başarılı bir işadamı olarak görüyor..
Bu vesile ile hem hayranlık duyuyor hem de samimiyet gösteriyorlar.
Serkan da bu misyonlarını çok iyi tahlil ettiği için, insanları ile kurduğu ilişkilerde..
Çok dikkatli, kucaklayıcı, samimi ve dürüst bir kişilik sergiliyor.
Yapmayacağı bir şeyi söylemiyor, altından kalkamayacağı işlere kalkmıyor..
Fakat sürekli de sorguluyor, ki bu da bence önemli bir özellik. Misal;
2,5 saatlik yolda bile belki 10 kez bana sordu;
“Söylediklerim, yapmak istediklerim yalan mı, eksik mi, uçuk mu?”
Ben, “yapamayacağın şeyler değil” dediysem de her seferinde..
Birkaç kez tekrarlamak durumunda kaldım ama sıkılmadım!
O’nunla yaptığımız 75 dakikalık röportajın çözümü ajansta tefrika edildiğinde..
Sizler de eminim aynı kanıda olacaksınız. Vaatler, bir seçim sürecinde verilse de..
Bulutlar üstü olmayacak şeyler değil. Üstelik, her seferinde de..
Bunları nasıl yapabileceğini, kaynağı nasıl kurgulayacağını da açıkça söylüyor.
Ve, hiç biri de imkansız değil. Bu yüzden, Serkan, spora sinerji kaacak bir isim.
Ümit Ülkü ile de üç gündür İzmir’de pistte sık sık yüzyüze geldik ama..
Bir türlü Yüzyüze’yi an itibariyle yapamadık. Kafasındaki kurgu farklı..
Birkaç güne kadar yapacağı görüşmelere odaklı ancak, misal bu yazıyı yazarken..
Ümit, direksiyonda pistte sıralama turu atıyordu. Yani, dakikaları dahi programlı.
Ümit te, tıpkı Serkan gibi, önemli niteliklere sahip..
Başarılı bir iş adamı, şampiyon bir sporcu, etkili bir yönetici..
İzmir Park İşletmesi, Müsiad İzmir Başkanlığı gibi misyonları ds ön planda..
İzmir’de ve Ankara’da ulaşamayacağı bürokrat, açamayacağı kapı yok gibi..
Bu hem söylemlerinde var ve hem de edindiğim izlenimde..
Ümit te, tıpkı Serkan gibi, kendisine başkanlık sürecinde destek verecek..
Çok etkili, hali vakti çok iyi, saygın insanlardan bir kadro kurgusu yapmış.
Tabii nasıl ki Serkan açıklamadığı gibi, Ümit te kadro konusunda sır vermedi.
Ama ipuçları aldım ki, her ikisinde de, ne tarafa baksam, sporu uçuracak isimler..
Sporu öne çıkartacak projeler, çok etkili kaynaklar görüyorum.
Şimdi sıkı durun, Ümit’e sorduğum dehşet soruyu sizlerle paylaşacağım.
Dedim ki, “eğer, kazanmazsan, arkanı dönüp gider misin?”
Ki, iki yazı öncesi dillendirmiştim “keşke üçü bir arada olsa” diye..
Ve hatta; “Omuz omuza yürüseler spor adına” tadında laflar etmiştim.
Ümit, hiç düşünmeden “Elbette dönüp gitmem” dedi.
Bu spor, O’nun için hayat şerbeti gibi.
İzmir Park’ta nefes açıyor..
Direksiyonda iken zamanı durduruyor.
İzmir Park’a kattığı değerler ise zaten ortada.
Aynı sorunun Serkan cevabı ise farklı.
O’nun işleteceği bir spor tesisi yok.
10 Yıldır direksiyondan uzak, yarışmıyor.
Ama heyecanını ve yüksek adrenalini..
Desteklediği genç sporcularla birlikte yaşıyor.
Ve zamanının büyük kısmını..
Eğer ki seçim yarışında damalıyı ilk sırada göremezse, sanırım..
İş hayatına geri dönüp, sporla ilişkisini yine gençlere destek verek sürdürecek.
Bir notum da, iki başkan adayının birbirleri ile ilişkileri hakkında..
Her ikisinde de, birbirlerine karşı inanılmaz bir pozitif bakış açısı var..
Müthiş saygılılar, asla ters bir görüş zikretmiyorlar, aksine değer veriyorlar.
Biz Türkler olarak alışık bir milletiz; seçim söz konusu olursa..
Dostuklar, saygı, değerler vs hepsi teferruat olarak algılanır ve bu yüzden de..
İster muhtar, ister hükümet olsun, ülkedeki her bir seçim ortamında..
Hiç kimse rakibi hakkında iyi bir söz sarf etmez, hep eleştirir ve hatta suçlar..
Bu yaşa kadar oy sanıdığına gittiğim hiç bir seçimde, kararımı..
Adayların nutuklarına göre vermedim. Çünkü, o söylemlere kanacak olsam..
Emin olun hiç bir seçimde oy kullanmazdım.
Fakat bizde bu kez çok farklı..
Birbirlerini tebrik ederek başladılar maratona..
İyi dileklerini ilettiler samimiyetle..
Görüş teatisi yaptılar, aralarında ve hatta;
Serkan’ın en başta ettiği laftır;
“Ümit’le ilk görüşmemde de kendisinden de oyunu isteyeceğim” dediği anda..
Ben yıkıldım! Düşünebiliyor musunuz, herhangi bir seçimde, bir aday diğerine..
Ayni duygularla gitsin! Hoş sohbetten sonra, “oyuna talibim” desin.
Ama bu Serkan, açık sözlü, özü sözü bir, lafı ile fikri uyumlu bir kişilik..
Kimseden kaygısı, korkusu, endişesi yok. Düşündüğünü açıkça döylüyor.
Şu ayrıntıyı da es geçmemeliyim; Serkan, bu oy isteme sözünü ederken..
Aslında çok da doğru bir yorum yaptı.
Çünkü, Ümit’in bir kulübü var, 6’da delegesi.
Yani bir yandan kendisine oy isterken Ümit, bir yanda da 6 oya hükmediyor!
Ama Serkan’ın bu bağlamda bir kulübü yok!
Kendisine bakan bir delegasyonu yok.
Bu yüzden de Ümit’in ondan isteyebileceği sadece kendi tek bir oyu var.
Serkan, Bursa kulübü delegelerinden biri..
O da oy kullanacak ama durum bu..
Ülkü MotorSpor’un oylarının, kulüp, pist ve İzmir için altın değer olan..
ümit Ülkü’den başka yöne gideceğini şahsen düşünemiyorum..
Tıpkı, Bursa’nın benzer potansiyelinde de Ümit’e oy çıkacağını..
Velhasıl, yine aklıma düşen bir notu paylaşmalıyım ki varsa bir endişe gidereyim..
Bu seçim maratonda günlük olarak yasığım bu izlenimler, tamamen spontane..
Yani, şu an düşünüyorum ve hemen de yazıyorum. Bu yüzden yazı uzunluğu..
İçerik çeşitliği gibi bir kaygım yok. Ama şu da kesin ki;
Adaylara yönelik izlenimlerim hepsi Yüzyüze diyaloglardan alıntıdır.
Yani eksiği yok, fazlası var ama bu anlık yazılardan yana..
Eper ki adayların ortam nedeniyle işine gelmeyecek..
Veya maratonda kendilerini etkiliyebilecek bir satır veya kelime olursa eğer..
Her ikisine de söyledim, sizlere de belirtiyorum ki,
Bana gelecebilecek her hangi bir Tepki veya düzeltme talebine de açığım.
Bunu söyleme nedenim de şu;
Yaptığım görüşmelerde sık sık “off te record”yapıyoruz..
Yani kayıt açmıyoruz.. Aklımda kalanlar bana özel veya aramızda
Fakat çok değerli ve ilginç bulduklarımı da..
Yazılarda paylaşacağımı biliyorlar, yine de..
“Off” olması gereken bir ayırntıyı..
Eğer ki on’a çevirmişsem, önce özür dilemek borcum olur ve..
Hemen ardından hatamı düzeltirim..
Bu yüzden adaylardan veya hatta üçüncü şahıslardan gelebilecek tüm istekler için..
Ben, ulaşılması imkansız olan biri değilim.
iletişim bilgilerime ajansta ulaşmak çok kolay.
Üstelik telefonum istisnasız 7/24 açık ve de..
Numarasını bilmediğim ve hatta “Görünmeyen numaralara” dahi
Telefonu açıyor ve cevap veriyorum.
İçinde hakaret olmayan her yorum için de Ajansın her yazısı açık.
Yazıp gönderebilirsiniz.
Ve hatta, adaylara sormak istediğiniz makul bir soru varsa da
Aracılık yaparız seve seve..
Bugünkü yazıya Ümit niyeti ile başladım, yine kestirmeler yaptım ama..
Seçime daha 28 gün var, bu da daha çok yazacağım demektir..
Eksik kaldığını düşündüğüm notları her an sizlerle paylaşırım. Ki, bunlar arasında.. Ümit ile ilgili olanlar da yok değil.
Ama bugün an itibariyle yazmayı noktalamalıyım ki..
Nerdeyse araçlar start için dizilecekler..
Yani, izlemekle mükellef olduğum bir yarış var..
Seçim yarışına daha çok varsa da bugün,
İzmir’de bugün de ulusal bir yarış var.
İzninizi isteyerek, hepinize iyi pazarlar diliyorum.
Her zamanki son söz;
Ajanstan ayrılırsa gözleriniz, siz bilirsiniz..
Ama eksik kalır bilgileriniz..
Derim ki, ajansınız hep açık olsun. Görüşmek üzere..

Son 70 haber

Yoruma kapalı

Arşiv

Go To Top