Ümit Erdim; “Spora fatiha okuyun”
Televizyonun popüler dizilerinden Doksanlar?ın sempatik oyuncusu Ümit Erdim, otomobil sporlarında geride bıraktığı bir sezonun ardından duygu ve düşüncelerini kaleme aldı. Bu görüşlerini kendi facebook hesabından takipçileri ile paylaşan Ümit Erdim?in bu yazısı kısa zamanda çok hit aldı ve onlarca yorum yapıldı. Erdim?in verdiği izinle, otomobil sporlarına bu farklı bakış açısını ajans izleyicileri ile de paylaşıyoruz.
Ümir Erdim, Evo 9 ile ralli şampiyonasında cadı kazanından farksız olan grup N rekabetinde tecrübeli rakipleri ile mücadele ettiği 2014 sezonu ile ilgili yorumuna, ?..sanıyorum bu yılın en heyecanlı en tecrübesiz en fasulye ismi bendim? diye başladı ve ?harika şeyler yaşadım, müthiş insanlar tanıdım. Olağanüstü dostluklar kurdum. Kendilerini bilirler? dedi ve ekledi; ?..ama toz pembe değildi tabi. Motor sporlarının bir şekilde ucundan kenarından gerek izleyici, gerek hakem, gerek etapçı, gerek yancı pozisyonunda yıllardır içindeydim. Fakat bazı şeyleri görmeme tabii ki yeterli değildi.?
Erdim, ?ilk önce yerden yere vuruldum, ünlüdür, heveslidir, parası vardır, hava atıyordur, dediler tanımayanlar? diyerek sitemle devam etti ve görüşlerini şöyle sürdürdü; ?tanıdıkça ya çok sevenler, ya da nefreti büyüyenler oldu. Olsun! Dert değil.. Motor sporları üzerinden kendi tanıtımını PR’ını yapıyor diyenler oldu. Olsun!. Yazık ki farkına varmadıkları şey, son 1 yılda Türkiye’de belki de hiç konuşulmadığı kadar konuşuldu bu spor. Artık röportajlarımda, tv programlarında sorulacak soruların arasına girdi. Alttan alttan bilinç altına yerleşti. Farkındalık oldu az da olsa.?
Ümit Erdim, ?derdim bunlar da olmadı aslında. Benim tek derdim bu işi sevmekti. Belki sizden az belki çok. Ama tabanı sadece sevgi? diyerek amacını özetledi ve devamında şunları yazdı; ?pilot sıfatıyla bu sporda bulununca, aslında ‘Türkiye Ralli Şampiyonası’ isminin göründüğü kadar havalı ve sportif olmadığını gördüm. Yarışı düzenleyen kulüplerin çok iyi organizasyon yapıyormuş havalarında gezip, aslında nasıl basit ama tehlikeli güvenlik hataları yaptıklarını gördüm.?
?Servis alanlarında insanların önce ayak üstü sohbet edip 3 dakika sonra birbirlerine nasıl hasetle baktıklarını gördüm. Yönetiminden takımına herkesin gözünde ?dolar? işaretini gördüm. Üç kuruş sponsorluk için nasıl adam harcandığını, nasıl gönül kırıldığını, nasıl karakterlerden ödün verildiğini gördüm. Aslında sportif rekabet yerine egoların rekabetini gördüm.?
?Spor spor spor diye bir tarafını yırtanların kaçak antrenman için nasıl çabaladıklarını gördüm. Yiğit’in kurban seçildiği ve edildiği bu meselede aslında nasıl herkesin kaçak antrenman sevdalısı olduğunu etaplarda yatıp kalktığını gördüm. ‘Yarın öbür gün rekabet içine girdiğinde seni de görücez ümit efendi’ diyenleri duyar gibiyim şu an.. Kaçak bir şey yapmadan da rekabetin kralını yaşatan sporcularımızı da herkes biliyor, o işleri geçin.?
Ümit Erdim, servis alanında 5?nci sınıf vatandaş muamelesi yapılıp selam verilmeyen mekanik, görevli vs adamların, aslında orasında burasında marka logoları takım isimleriyle dolaşan çoğu insandan çok çok fazla ‘adam’ ve ‘insan’ olduğunu gördüğünü belirterek, şöyle devam etti; ?bazı insanların arabaların parçalarını 3?e alıp 30?a nasıl millete çakmaya çalıştıklarını gördüm. Milletin yedek parçalarının nasıl haberleri olmadan başkalarına takıldığını, satıldığını gördüm. Bu camia da benim gibi her şeyi görüp biliyor tabii ki. Çünkü bunları girince gördüm.?
Ümit Erdim, yazısının en vurucu pragrafında, ?bu insanların görmediği tek şey ayna!? dedi ve ekledi; ?seyirci yok, sponsor yok diye ağlamayın. Önce aynaya bakın. Sorulması gereken soruları kendinize sorun. Sporu ben kurtaramam, zaten benim haddime değil, ben kimim? Doktor olsam hastayı belki iyi ederim. Ama ölüp mezara girmiş adamı geri getirmek mümkün değil. Spora fatiha okuyun bol bol, en azından faydanız olsun.?
Yazısında kendisine yardımcı olan emeği bulunan kişilere ayrı ayrı teşekkür ederek vefa örneği sergileyen Ümit Erdim, son paragrafında ise, şu görüşlere yer verdi; ?Ha şimdi şöyle diyenler mutlaka olur. ‘Vay ümit siz neymişsiniz ya. Bir siz adammışsınız da herkes ne kötüymüş.’ En başında ne diyorsam halen geçerli. Bu kadar konuştum da bu işten vazgeçip gitmiyorum. Allah sağlık imkan verdiği sürece buralardayım hayırlısıyla. Ben önemli bir adam değilim, belki sizin gözünüzde adam da değilim. Boş verin beni. Eve ayna alın!?
Bravo Ümit Erdim. Hem zeki hem de yürekli bir sporcu/sanatçısın. İlk yılında işi çözmüşsün kardeşim. Ve, cesaretle de yazmışsın. Bana kutlamak düşüyor.