Park?ta asayiş berkemal!
Çok şükür, beklenen olmadı..
Daha doğrusu ?korkulan?..
Pist günü, vukuatsız tamamlandı.
Kimsenin önü kesilmedi..
Kimselere ?makas? atılmadı..
Kimse kimseye ?dokunmadı?..
Yani ?Maxi? temizlik vardı!
İstanbul Park?ın uzun düzlükleri..
Sürate yatkın Porsche?ları zirvede tuttu.
M3 bir ara kafa gösterdi ama..
Sonunu getiremedi.
Asfalttaki sportif rekabet tat verdi fakat..
Gerisi koskocaman bir yalan çıktı!
*****
?Sıfır? seyirciye oynandı, koca piyes..
Şahsen, pit alanı üstündeki VİP tribünlerde..
Bulunan üç beş kümeyi saymıyorum..
Yarışçıların ve aktivistlerin eşi dostuydu onlar..
Hatta bazı yarışçılar ve görevliler de aralarındaydı.
Pistin seyirciye açık tek tribünü maraton ise ?bomboş? idi..
?Tek? bir Allah?ın kulu yoktu. Ki;
Olsaydı, yanına varıp hoş sohbet edecektim.
Ama, maratonun arka tarafındaki oto parkta..
131?cilerin Drift?i vardı..
Yarışçıdan çok seyircileriyle..
131?leri ile yanlayıp lastik yakan driftçiler..
El freni ile dönüşlerin kulak tırmalayan sesler..
Pistteki rekabetin sesine beş bastı!
*****
Kimse, ?koca? şampiyona demesin..
Şampiyona, her yönü ile planlanıp üzerinde çalışılırsa değer bulur.
7-8 Porsche?yi asfalta salınca tribünlere insan akar iddiası, koca bir düştür!
?Bu sıcakta kim gelir?? diyecek olursanız, o da federasyonun ödevi..
Yapma bu sıcakta pist yarışı.. Havanın serin olduğu timingler yap.
Bir de, piste çekeceğin isanların hepsinin araba sahibi olmadığını düşünün.
Arabası olmayabilir ama araba sevdası kocamandır.
Arabası ile naz yapıp gelemeyenler yanında..
O sevda, dağları aşırtır insana..
Ama, İstanbul Park?a arabasız gelmek, maalesef ama ?na mümkün?.
Derler ki, 3-5 yıla metro ulaşacak piste, o zaman ne âlâ..
*****
Ulaşımın ucuz ve mümkün olacağı anlarda seyirci tetiklenebilir.
Evet, tek başına yetmez ama niyet edenin de önünü kesmez..
Bu alternatif ulaşımlar yolları.
Bugün kapıdan giren her otomobille 20 Lira aldı, yönetim..
4 Saatlik otopark parası. Koca günün kârı ne olsa gerek?
Kapıdan gelen herkesi, hoş karşılayıp üstüne ikramlar edilecek yerde..
Neresinden ne kopartsan kârdır mantığı süregelen bir gelenek.
Pistin kirası bu küçük ayrıtılardan çıkmaz, hemen konuyu yarmayın.
Ama bu küçük ayrıntılarda boğmazsan işi, kabarır tribünler..
Coşar asfalttaki rekabet.. Burada ne oluyor diye kafa uzatan medya da yazar..
İş patlar ve o zaman, sponsor gelir, reklam panolarına talep artar..
Bunu tepe yöneticiler bilmiyorlar mı? Elbet bilirler.
Ama bilmek ayrı şey, çözümü bulup uygulatmak apayrı.
*****
Küçük azınlıklara hizmet ise eğer parola, sorun yok, her şey yolunda!
Ama kitlelerin izlemesi için bir şeyler yapılacaksa eğer..
Ters yönde gidiyoruz, bu konuda.
İstanbul Park?ta ?gerçek?ten medya yeleği giyip kamera doğrultanlar..
Bu satırların yazarı dışında.. İzmir?den Atilla ve TRT?den Süper Sport ekibi..
Federasyonun çekim ekibini saymıyorum haliyle..
Toplasan 6-7 medya, o da aslan payı TRT?nin.
*****
Yani, pistte medya yoktu. Gerçi, medyaya oda, masa, sandalye de yoktu!
İlk yıllarındaki ana medya odasını ve imkanlarını bizzat yaşamış biri olarak..
Bugün, ?medya odası yok? cümlesi soğuk duş yaptı bende.
Varsın olmasın, zaten medyayı isteyen de yok.
Seyirciyi de külfet görmekteler, üzerinde çalışan kimse yok..
Pist üzerinde iki kategoride toplasan 18 otomobil.
Koca İstanbul Park?ta startla birlikte kayboldular..
18?ini bir arada yarıştırsan dahi durum değişmezdi.
18 Oda 5 salon sarayda insan nasıl kaybolursa..
Park?ta da 7 + 11 otomobil aynı şekilde kayboldu.
E, tribüne 3-5 bin kişi gelse, ne seyredeceklerdi?
Pistin dört bir tarafındaki ‘otlar’ da..
Başa bela boyuttaydı..
Çitin ardında yarı boy..
İnsan tellere yanaşıp foto çekmeye çekiniyor..
Hadi vardın çite..
Zumladın asfaltı, fluluklar sıra sıra..
Asfalt kenarında otlardan..
Kameraya yansımalar..
Pistin ot bakımı da yapılmamıştı..
Yarış olmayan haftalarda..
İki ‘sürü’ bıraksalardı içeri..
Onlar daha çok iş görürdü sevabına.
Milyarların akıtıldığı İstanbul Park denilen modern yapı gün geçtikçe eriyor..
****
Bir ara, lojistik bölümüne kafa uzattım, fırsatını bulduğumda.. İçeride 5 adet FTP..
Eskiler bilir, yeniler tanımaz. Kısaca, ?Türk Formula?sı..
İtalyan Bersini (Allah rahmet eylesin) ve Türk Yusuf Aramacı ürünü..
Bir, İskender Atakan ? Mümtaz Tahincioğlu finansman ürünü.
O yıllar, 10 tanesi pistte gürledi mi, ki İstanbul Park yoktu, Körfez?de gezerlerdi..
Güne renk katan değişik bir aktivite idi. Dikkat çekerdi.
Şimdi, Maraton tribününün altındaki lojistikte terk edilmiş haldeler.
Rivayet, Mümtaz Başkan?ın mülkiyetinde olanlar bunlar..
Diğer 5?i ara ara birilerine satılmış, onlar da toplayıp çalıştırıyorlarmış.
Gelseler 10?u bir araya, 10 kişi daha yarışma fırsatı bulur.
Piste de renk gelir. Ama kim düşünecek, isteyecek, üstlenecek ki?
*****
Park?a bu gün sırf, maxi?deki start sonrası anı izlemek adına gittim.
Her iki yarışın da start düzlüğü sonunda ilk sol viraj karşısında yerimi aldım.
Gördüm, konuştum, duydum, yazdım. Yani vazife yaptım.
Diğer satırlar ise, klavyesi durmaz bir yazanın gördüklerini aksettirmesi.
Bu sıcakta ne alaka derseniz, siz de okumayan havuz başında efendim.
Hatta mümkünse yarışmayın da!
Maarifsiz ülke yönetmek daha kolay değil miydi?
Aşırı sıcaklardan kendinize dikkat edin.
Son Yorumlar