İftar üzerine..

Geçen ay sonuydu..
Federasyon’u tararken..
Radarımıza ‘ihale’ notu takıldı.
‘İftar’ yemeği idi ihale konusu..
Ekinde de ‘çay ve kahve’ ikramı..
Haber yaptık bunu, ajansta..
Çok okundu bu haber..
Tek tük te eleştiri aldı, nedense..
İhale metninde sadece ‘iftar’ yazıyordu.
Biz ajansta haberi girdikten iki gün sonra..
Federasyonda bir haber çıktı;
Kulüpler değerlendirme toplantısı vardı.
İftar, bu toplantı ardından verilecekti.
İyi de.. Madem fotoğrafın aslı bu..
Neden ihale metninde yazılmaz?
Ya da, apar topar girilen haberi..
Neden, vaktinde yayınlanmaz?
Ajans yazınca, kaşlar kalkınca..
Apar topar bir izahat..
Bu mudur kamuoyu aydınlatmanın yolu?
Ya, ajans yazmasaydı bunu?
Yine çıkacak mıydı bu haber?
Geçtim bunu bir kalem..
Ajansın bu haberine neden eleştiri gelir?
Yalan mı, yanlış mı?
İhaleye çıkıldı mı? Çıkıldı..
Biz, ‘kim için ihale?’..
‘Nedir bunun bedeli?’ Diye sorduk..
İlkinin yanıtı verildi, geç te olsa..
Ya, ikincisi?
Sadece ihaleye çıkışlar mı webten ilan edilecek?
Böyle mi olacak şeffaflık?
Zamanla çıkacak elbet bilançolarda işin bütçesi..
Federasyonun ‘iftar vermesi’ değil asıl olan..
İftarın kaç paraya mal olduğunu da tartacak değiliz..
Bununla ilgili soruları doğaran zeminin hazırlanması işi bozan.
Yap zamanında açıklamanı, ver ayrıntıları, hani ‘şeffaf’ olacaktık ya..
Bak o zaman eleştiri mi alırsın, alkış mı?
Konunun diğer bir boyutu..
Kulüpler toplantısına ‘herkes’ çağrılı olmasa gerek..
60 kişilik yemek öngörüldü ise..
Demek ki baştan bazı kulüpler es geçildi..
Hatta, bazıları ikişer kişi de katılabilir..
Bu durumda, katılacak kulüp sayısı 30’u geçmeyebilir..
Yani buna, ‘ayrımcı bir kulüpler toplantısı’ yaftası takılabilir.
Ya da, tam tersine, tüm kulüpler çıkıp gelirse?
Listede olmayanlara iftar verilemeyecek mi?
Daha da komiği..
60 kişilik iftar yemeği ihale ediyorsun, ama..
25 kişilik çay kahve ikramını ekliyorsun yanına..
De ki 60 kişi geldi.. 25’ine çay-kahve var, diğerlerine yok!
Tuhaf ötesi bir durum.. Ama eminim vardır bir izahatı..
Ve yine eminim ki, bu yazıdan sonra yine çıkar bir yerlerde kokusu..
Ayrıca.. İftarda gözüm yok, afiyet şekerler olsun..
Ama kulüpler toplantısı diyince, burnuma üşüştü kokular..
Ajansın orada olması gerektiğini düşündüm.
Yaptım bir densizlik, Başkan’a attım bir mesaj..
“Toplantıyı izlemek istiyorum” diye..
Yalan yok, ‘buyur gel’ yanıtı beklemiyordum zaten..
Ama bu konuda Başkan’dan aldığım yanıt beni yine şaşırtmadı..
“Maalesef”..
Niye? Kulaklarımız duymasın, kalemimiz yazmasın diye mi?
Kamuoyundan saklanacak ne konuşacaksınız ki toplantıda?
Herkes eteğindeki taşını dökecekse eğer..
Bunu herkesin bilmesi gerekmez mi?
Yoksa, ertesi gün atacağınız basın bültenindeki kırıntılar yeter mi sanıyorsunuz?
Bir şeyin üzeri ne kadar örtülmeye çalışılırsa..
Her ne ise saklanmak istenen..
Emin olun tez zamanda çıkar kokusu..
Üstelik, ajanstan saklamaya çalıştıklarınız bizzat ajansa gelir bir şekilde..
Doğrusu; bunu ‘açık’ yapmanız ama siz bu doğruyu görmezsiniz nasıl olsa..
Bunları yazma nedenim, bu saatten sonra o toplantı sizin olsun ama..
O toplantıya katılacak kulüp başkan veya yöneticilerine iki lafım olacak..
Gözleriniz bizi o toplantıda göremeyecek..
Ajansta da ‘her şeyi’ hemen ve birinci elden yazamayacağız..
Yarın bir gün, bu gizli konuşulan konulardan yana bir derdiniz olursa..
İlk geleceğiniz adres, yine ajans olacak, bu kesin..
Biz, yine sizlerin sesi olacağız, merak etmeyin..
Ama siz de, sorun bakalım hele bir toplantıda, düzenleyenlere..
“Neden var böyle bir yasak? Hani şeffaf olunacaktı?” diye..
Arayın dediğimiz hak, bizim değil, aslında sizin..
İster arayın, ister kulağınızın üstüne yatın.. Siz bilirsiniz..
Biz nasılsa, bir şekilde örtüyü kaldırırız, her zaman olduğu gibi..
Son söz; kulüplere vereceğiniz iftarın benzerini..
Medyayı geçtim bir kalem, ama..
Sporcularınız için de vermeyi düşünüyor musunuz?
Ama sporcuların da oyu yok değil mi, unutmuştum bir an..
Kalın sağlıcakla, afiyet olsun hepinize..