Brezilya-Paraguay
Bu coğrafyanın insanı enteresandır.
Tüm dünya, kazanana hayran iken bizde durum farklı işler…
Mesela televizyonda bir futbol maçına rastladınız…
Brezilya Paraguay’la oynuyor…
Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında yaşayan neredeyse herkes..
Paraguay’ın taraftarı olacaktır!
Mücadelede, özellikle de sporda;
Bizim halkımız, ‘kaybetme’ ihtimali yüksek olanın yanındadır hep.
Kim bilir, belki aile terbiyesinden, belki örflerden…
Biz güçsüz olanın, kaybetmeye yakın olanın yanındayızdır.
Schumacher üst üste kazanırken..
Loeb birincilikleri ard arda alırken..
‘Biri’ çıkıp, ‘onları geçsin’ diye içten içe istemedik mi?
Türkiye’de de durum aynı.
Castrol Ford Team Turkey (CFTT), ülkemizin en güçlü takımı.
Serdar Bostancı yönetimindeki takım, yıllardır çok büyük başarılar elde etti…
Son yılların Türkiye Ralli Şampiyonlarının neredeyse tamamı CFTT’den çıktı…
Serdar Bostancı ve CFTT istikrarlı bir başarı grafiğine sahip.
Tıpkı Loeb gibi.. Tıpkı Real Madrid gibi…
Bu başarı yanında bir de ‘eksi’ getiriyor…
Büyük bir kalabalık onların yenilmesini istiyor…
Bunun sebebi kıskançlık değil…
Bunun arkasında art niyet yok…
Bu çok masum bir istek…
Bu, “hep sen kazanıyorsun, biraz da başkası kazansın” isteği.
Bu, bu ülkenin gerçeği.
Kabul etmek lazım, CFTT’nin imkânları rakiplerine göre kuvvetli.
Pek tabii, daha güçlü olmak suç değil, ama dedim ya..
Bu ülkenin insanın kanında güçsüzün yanında olmak var.
Kırılmamak, darılmamak lazım.
Kazananın değişmemesi sıkıcıdır.
Bu yüzden hep kazanan olmak, aynı zamanda itici olma ihtimalini doğurur.
Bu ihtimali bertaraf etmek elbette mümkündür.
Mümkündür, ama çok da kolay değildir…
Çok ciddi ve planlı bir iletişim stratejisi ister.
Renault’un Formula 1 takımı bence harika bir örnek.
Neredeyse bütün F1 takımları “snob” bir imaj çizerken..
Onlar en eğlenceli, herkese en yakın takım olmayı başarıyorlardı.
Bence CFTT son yıllarda biraz bu iticilikten muzdarip diye düşünüyorum.
Her sezon CFTT, takımlar şampiyonluğunun favorisi..
1’nci pilotu da Türkiye Ralli Şampiyonluğunun en büyük adayı…
Bir önceki yazımda ‘özellikle merak ettiğim’ isimler arasında Murat yoktu.
Sebebi de çok açık; şaşılacak olan, Murat’ın yavaş kalması olurdu…
Yılların tecrübesi Serdar Bostancı;
Takımını Murat’ın direksiyonuna, sırf oğlu diye emanet edecek değildi…
Murat, kendinden önceki CFTT pilotları gibi şampiyonluğun en büyük adayı.
Burada soru, Yağız ve TOK Sport WRT onlara yetişebilecek mi?
Yağız mı hızlı, yoksa Murat mı?
Farklı takımlarda ve farklı otomobillerde olmaları bu teraziyi ayarlamayı zorlaştıracak elbet.
Takım emri olmadan, eş otomobillerle, eş imkânlarla rakip olmazlarsa bunu ölçmek imkânsız.
Belki Murat hızlı, belki Yağız…
Belki de aynı yetenekte ve hızdalar…
Bizim elimizdeki tek ölçek Türkiye Şampiyonluğu…
Bekleyecek ve göreceğiz…
Unutulmaması gereken..
Bu yıl CFTT’nin geçen yıllarda olduğu kadar rahat olamayacağı.
Karşılarında çok güçlü bir takım ve çok hızlı bir pilot var.
Dedim ya; bekleyecek ve göreceğiz..
Hepinize mutluluklar dilerim.
Son Yorumlar