Bermuda şeytan üçgeni!

Önünüze açın bir Türkiye haritası..
Alın elinize bir kalem, bir de cetvel..
Bir ucunu getirin Sakarya?ya..
Diğerini Antalya?ya.. Çizin, birleştirin.
Sonra da bir ucunu Antalya?ya verin..
Diğerini Ankara?ya getirin, yine çizin..
Son olarak, Antalya?yı da Ankara?ya bağlayın..
Oldu mu size bir ?üçgen?..
Popüler bir tabirle, ?Bermuda şeytan üçgeni?..
Türk otomobil sporu, bence..
İşte tam burada kayboldu!
Demiyorum ki, ?boğuldu? veya ?battı?!..
Ama, hakikaten ?kayboldu?!..
?Sakarya-Antalya-Ankara? üçgeninde..
Sporumuz adeta yere ?çakıldı!?..
Sakarya?da offroad yarışı ?feci? idi..
Antalya?da Hitit?in güneşi batırıldı!
Ankara?da ise offroad, ağır bir darbe daha aldı.

Her üç yarışın da ?ortak? kaderi, maalesef aynıydı..
Her üçü de gözetmen-direktör-komiser üçgeninde kayboldu..
Yani, ?girdap? içinde ?girdap?! Ya da,  ?üçgen? içinde ?üçgen?!
Sakarya?da ?yaptım, attım, kestim? diyen ?direktör? idi.
Antalya?da ?öteleyip, çıkartan, ekleyen? de..
Ankara?da iş ?gözetmen?de patladı.. Akşamında ise..
Direktör de masadaydı ama bu kez komiserler etkindi.
Kısaca, her üç yarışta da işi arap saçına döndürenler ?atanan görevliler? oldu.
Bunları kim atadı? Görevlendirmeleri kim yaptı?
Zurnanın son deliği, işte –bence– tam burası!
Yani, her şey dönüp geliyor Federasyona..
?Neden? derseniz..

Çünkü, bu sezon ?baştan savma? gitti her şey..
Malum ?kaos? ortamında, herkes kendi başına buyruk kaldı.
Yapılan hataların üstüne gidilmek yerine, üstü örtülmeye çalışıldı.
Bilerek veya bilmeyerek hata yapanlar geri plana alınmadı.
?Zaten 3-5 kişiyiz? gibi sığ bir cümlenin ardına sığınıldı.
Bir kişi, bir görevi kehren yapıyorsa, sehven hatalara açıktır!
Bir kişi, yaptığının yanına kâr kaldığını görüyorsa, doğruya kapalıdır..
Kişilerin hataları ?oy pusulası? ile örtülüyorsa, durum vahimdir.
Sporda ?gönüllü? çalıştıklarını bildiğimiz bu ?birkaç on kişi?..
Bilmeyerek hatalar zinciri örüyorlarsa, acilen geri plana alınmalı..
Ve de vakit geçirilmeden ?eğitime? çağrılmalıdır.
Yok, eğer ki kasıt olmasa da ?bilerek? zinciri kırıyorlarsa..
Tez vakit, lisansları iptal edilmelidir.
Biliyorum, bu sözlerden çok alınan olacak.
Ama, biliyor musunuz ki sporumuz bu üçgenlerde yok olacak!
Kızmadan, birbirimizi dinleyerek, anlayarak orta yolu bulmalıyız.
Ama bu orta yol, asla ve illâ ki bir ?anlaşma? adına değil..
Mutlaka, spor adına ve ?doğruda uzlaşma? olmalıdır.

Sakarya?da, direktör, ?pist yarışı? dedi, ortalık yıkıldı.
Pist ile ilgili mutlak ve asgari yönlendirmeler yapılmadan..
Sadece ?brifingde söyledim? açıklaması ile..
?Ben seni yarıştan attım? hoyratlığıyla..
Zincirin ilk halkasını, o yarışın direktörü kopardı.
Antalya?da Hitit Güneşi?ni batıran da, görünürde ?direktör? idi..
?Gece yarısı?, yarış içinde yarış türetildi.
Yarışın ilk günü sona erdikten  sadece bir kaç saat sonra..
İkinci gün için, sabaha karşı basılan.. ‘yeni? yol notları dağıtıldı.
Bir yarışın itienary?sinin, yarışın ta ortasında değiştirildiğini..
Otuz yılda ben duymadım, görmedim. Bilen varsa paylaşsın lütfen.

Antalya?da yarışın start yeri de, start saati de değiştirildi.
Üstelik, yarışçılar bu bilgileri direktörden ?telefon? ile öğrendiler.
Çünkü, ?zorunlu? bültenler yarışçılara imzalatıl(a)madı.
Vakit yoktu, ama belki gerek te duyulmadı!
Çünkü, işin zaten kurallara uygun pek bir tarafı yoktu.
Etabın çökmesi, start değişikliği ve gün boyu nötralizasyonlar..
Hepsi ama hepsi, kural gereği Direktör?ün sorumlu olduğu konulardı.
Tüm bunları Direktör, tek başına mı düşündü, uyguladı?
Bence hayır, hatta asla! Çünkü, o gün ve gece Antalya?da, Metin Başkan vardı..
Hemen yanı başlarında, belki de aynı masada!
Kararları alırken, hiç mi fikrini almadılar?
Antalya?da herkesin ortak kanısı, ?bu işi anca Metin çözer? idi.
Ben de, ?çıkar etap, ekle etap?, ?döndür iki etap fazla? formulünün..
Metin?e danışılmadan, onayı alınmadan yapılacağına da inanmayanlardanım.
Başkan masanın bir ucunda oturuyorsa veya kapının hemen dışında bekliyorsa..
O direktör, o komiser, bir konuda karar alma aşamasında..
Dönüp te hiç mi Metin ile göz göze gelmedi? Fikrini almadı?
Metin Başkan ile finiş tak?ında yan yanaydık..
Hani derler ya, ?burnundan soluma şekli?, aynen o hal..
?Son etap iptal edilmeyebilirdi? dedi, kızgınca..
Kızdığı kişi işe, iptal kararın alan kişi, yani ?direktör?dü.

Ankara?da, yarışın başından sonuna kadar, parkurda bir vukuat yaşanmadı.
Direktör, ekibi ile yarışın geçici klasmanını çıkarttı ve panoya astı.
Film, bundan sonra koptu. İtirazlar geldi peşi sıra.
Masada direktör, komiserler vardı ama odada ASN de vardı, Mustafa Başkan da..
İtirazların içeriğini kim üretti? ?Gözetmenler?..
Ya, itirazları kim ?kabul? etti, kim ?karar verdi??. Tabii ki ?komiserler?.
Gözetmen ya görmesi gerekenleri görmedi veya görmeden işaretlediğini kabul etti.
Gözetmen, direktör ve komiserlerin hepsi, Federasyon görevlileri.
Organizatör kulüplerin değil.
Dolayısı ile, eleştiri okları için hedef belirlerken bunlara dikkat etmek gerek.
Otomobil sporlarını bu sezon Sakarya, Antalya ve Ankara üçgeninde kaybettiren..
Bence, federasyonun ta kendisi oldu.
İster ?eğitim eksikliği? diye tanımlayın.. İster ?vurdum duymazlık?.
Kişisel yetersizlikten, kişisel kaprise kadar geniş bir yalpaze var orta yerde.

Hepsinin başı sonu, üstüne alınması gereken kişisi;
Bugünün Başkan?ı Metin Çeker?dir.
Çünkü, tüm bu ?üst düzey? ekipleri yıllardır kurgulayan..
Görevlendirmelerde nihai kararları veren..
Kısaca sporla ilgili atılan her adım, alınan her kararda..
O?nun bilgisi, kararı ve imzası vardır.
Sporu 12 yıldır Spor Kurulu Başkanı olarak yönetti.
Kuralları o koydu ve değiştirdi, esnetti.
Herkesi dinledi, herkese şerbet dağıttı.
Sonunda spor, bir sezonda üç ağır yara aldı.
Metin, kötü biri mi? Hayır, asla..
Ama, çok ?geniş? kalpli. Kırmıyor, değiştiremiyor.
Herkese ?evet?, herkese ?paşa? demekle bugünlere gelindi.
Oysa, yapamayan kulübü askıya alsaydı..
Beceremeyen görevliyi tribüne gönderseydi..
İşin ?eğitim? ayağından asla ve asla ödün vermeseydi..
>> yazının devamı için buraya tıklayın..