Off road kendine zarar vermeye devam ediyor!
Sezon başında değinmiştim…
Böyle spor yapılmaz demiştim…
Kafalar bulanıktı…
Federasyon ise değişim sürecindeydi.
Sonunda dayanamayıp Birlas çekildi.
Kırılma anı da Sakarya yarışı oldu.
Ayak üstü verilen brifing…
Ardından uygulanan ihraçlar!..
Birisi, eski müşterisi olan Birlas’ı ezip geçmişti!..
Bir hata olmuş, diyemiyorum..
Çünkü en düşük puanı alan yarış da Sakarya oldu.
Hata üstüne hata yapılması yetmiyormuş gibi;
Offroad sporu, en önemli takımını kaybetti.
Birisi bu kararla göbek atacak duruma geliyordu!..
Daha öncesinde yaşanan Nihat Keskin olayı da cabası…
Kayıt listesinde olmayan adamı müsabık yaptılar aniden?
Kim rica ettiyse?..
Bu işler kime yarayacak diye oturup beklemeye başladım. Sabırla…
Son yarış olan Ankara’da iş su yüzüne çıktı!..
Yarış bitiyor, genel klasman açıklanıyor.
Hemen hücum ediliyor ve itiraz…
Tamam, olabilir… Ama bu kadarı da olmaz…
Üç haneli genel klasman beş haneliye dönüp toptan değişiyor!
Birisi için uygun hale getiriliyor!
Hayır yâni, anlayamadığım…
Kapı hakemi yanında olan olayı görüyor, yazıyor.
Sonra itiraz olunca bu evrak değişiyor mu?..
”Aaa… Abi hata yapmışım mı diyor?”
Hadi bir tane oldu diyelim. Bu öyle de değil ki? Çoklu…
Bu, bu kadar başı boş bir şampiyona mı?..
Şaibeler bu kadar da değil.
Şampiyonluğun baş adayı Nihat Keskin..
Ankara’yı bitirse şampiyon olacak, değil derece yapmak…
Bakıyorsun Nihat motordan kalıyor. Tarihinde nadir bir vak’a…
?Eh hemen yaparlar nasıl olsa devam eder? diyorsun…
Aaa… Yine aynı adam sahnede. Ama bu kez tamirci olarak!..
Vee… Nihat motordan kalıyor!
Soruyorsun. Umursamıyor bile.
Sezon başından beri sadece şaibeli Sakarya yarışında birinci olabilen İlyas..
Şampiyon oluveriyor?!.. İyi mi?..
Oluşan olayları alt alta koyunca hep İlyas çıkıyor karşıma.
Bakıyorsun, şimdi de şampiyon olmuş!..
Sayın Metin Çeker; Böyle şaibeli bir şampiyonayı kim ciddiye alır ki?
Hangi marka böyle bir ortama girer ki?..
Bir yetkilinin dediği gibi;
?Sanayi’den biri kendine göre ortam kurmuş..
En yakın rakibini kontrol altına almış..
Sonra şampiyon olmuş.. Ne yazar??
Off road’cular hallerinden memnunsa mesele yok…
Bu şartlar altında cepten gazlamaya devam ederler.
Nurican bey, Öncelikle Tebrik ederim,kaleminize sağlık. Çok yerinde bir tespit,evet bahsettiğiniz gibi maalesef camiayı bu spordan soğutanlar umarım ayıklanır. Bundan sonraki şaibelere aman vermeme adına, Sayın Metin Çeker’in bu yapılan haksızları ortaya çıkartılmasına gösteceği hassasiyet, yardımcı olacaktır umuyorum inşallah…
Sayın Nurican bey, “off-road-kendine-zarar-vermeye-devam-ediyor” yazdıklarınızda çok haklısınız,çok kişiyi malesef bu ve buna benzer sebepler, bu tip organizasyonlardan kopardı katılımcıları. Merak ediyorum nereye varacak bu işin sonu ve sizden bu işi bırakmama adına söz istiyorum… Teşekkürler
Bu yazıyı eski yaralarınızı kapatmak adına yazmış olduğunuz bariz. Aslını bilmeden yazmak ise işin en kolay tarafı, keske sizin gibi insanlara yazarak hitap edenler gerçekten tarafsız olabilse…
Hangi eski yaraları kapıyor muşum anlamadım?..
Ben kimin tarafındayım onu da anlamadım?
Açık yazarsanız, hepsini cevaplarım…
Sayın takipçiler ve yorumcular.Offroad sporunu dışarıdan takip eden bu spora gönül vermiş insanların okuyunca yanlış düşüncelere kapılmalarını engellemek için birkaç noktaya değinmek istiyorum.2013 sezonunun özeti gibi görünen bu yazıda belirtilen hataların temeli organizasyonda görev alan gözetmen arkadaşların gönüllü,yetersiz ve tecrübesiz olmasından kaynaklanmaktadır.Kapılı etaplarda maalesef bu sıkıntılar yaşanmaktadır.Ayrıca bu spora katılan araçların birçoğu herhangi bir destek almadan kendi imkanları ve amatör ruhları ile yarışmaktadır. Bu yarışları güzelleştiren hususta budur. Nezaman ki sponsorlu takımlar başarıya ulaşmak için heryol mübahtır mantığı ile ellerindeki heryolu kullandıklarında müsabakaların keyfi kaçmakta,emek hırsızlığı ortaya çıkmaktadır.Fakat unutulmamalıdır ki keskin sirke kendi küpüne zarardır.İlyas Sönmez ile ilgili ifade edilen senaryoda yazan veya yazdıran kişinin hayal ürününden başka birşey değildir.Zira İlyas ve Nihat ın dostluğunu camiada bilmeyen yoktur.Bu yazı bazı kişileri memnun etmek için yazılmış olsa dahi yazanı küçük düşürmekten başka birşeye yaramamıştır.
Sayın Nurican Bey;
Yazdıklarınıza satır satır ele alalım. Sezonun başında böyle spor yapılmaz, demişsiniz ama keşke nasıl yapılacağı konusunda da fikirlerinizi sunmuş olsaydınız. Ama bırakın fikir sunmayı yarışları yerinden bile izlemeden eleştiri yapmayı tercih ettiniz. Belki de gazeteciliğin en önemli kurallarından biri olanyazdıklarınızı duyumlar üzerine ya da söylentiler üzerine değil, görerek ve yerinde tespitle yazmanız gerekirken, taraf tutarak masa başında yazmayı tercih ettiniz.
Sakarya yarışı kırılma noktası demişsiniz, neye ve kime göre? Eğer kırılmadan sizin yazdığınız gibi Birlas?ın çekilmesini kastediyorsanız, bu tüm diğer yarışçılara haksızlık değil mi? Elbette kimse Birlas?ın ayrılmasını istememiştir ama sanki Türkiye Offroad Şampiyonası Birlas üzerine kurgulanmış gibi bir hava yaratmanız da diğer sporculara bir haksızlık değil midir?
Evet, Sakarya yarışı bu sporda bir kırılma noktasının başlangıcı olmuştur. Çünkü sözde bu spora gönül verdiği söylenen insanlar, ki Asbaşkanı kendi ilinin yarışını kayyuma atandıktan sonra bile engellemeye çalıştığı bir süreç yaşanmıştır. Evet, Sakarya yarışında aksaklıklar olmuştur ama bu aksaklıkları önleyebilecek üstelik federasyonun en tepesindeki insanlardan biri olan kişiler bu yarışın en iyi şekilde gitmesi için çabalaması gerekirken, onlar önce kayyuma gidip sonra kendi arkadaşlarının arkasından kayyumun başına gelebilme çabasıyla o kadar meşguldü ki bu yarışın en iyi şekilde geçmesi için ayıracak vakti yoktu. Evet, bir kaos olmuştur çünkü bu insanlar yapacakları başka çare kalmayınca, kendi ilinde yönetiminde olduğu kulübün yarışının yapılmaması için girişimlerle meşguldü. Böyle bir kaos ve belirsizliklerle geçen bir dönemi eleştirmek arkada ne olduğunu bilmeden orda olmadan yorumlamak gazeteciliğin kolay yolu.
O günden bu güne yeni yönetimle birlikte bir çok çalışma, toplantı yapılmış offroad için daha fazla nasıl yararlı olunur amacıyla kafa yorulmuş, peki bu insanlar bunları yaparken siz en başta yaptığınız, ?bu spor böyle yapılmaz? demek ve eleştirmek dışında ne tür bir katkıda bulundunuz? Hangi yarışta bizzat bulunup, burada yazarken sergilediğiniz engin bilgi ve birikimlerinizden yarışmacı ve kulüpleri bilgilendirdiniz? 5 Araçla start alan şampiyonada araç sayısı her geçen gün artarken ve 25-30?lu rakamlara çıkarken ve bir çoğu da yeni federasyonun çalışmaları sonucu ilk kez yarışan sporculardan oluşurken, siz ne tür bir katkıda bulundunuz? Bu insanları eleştirmek yerine burada sergilediğiniz büyük bilgi birikiminizi onlarla paylaşıp bu yeni arkadaşları bilgilendirmek için bir çabanız oldu mu? Olmadı, neden acaba merak ettim?
Acaba gerçekten masa başında eleştirmek mi kolay geldi yoksa, buradan anlattığınız şeylerin boş bir hikaye olacağını anlamalarından mı çekindiniz? Eleştirmek yerine bu yeni katılımcılara destek olma ya da onları cesaretlendirme için bir girişiminiz oldlu mu? Aman olur mu offrad da yarışmacı sayısı artmış, katılımcı ve izleyici çoğalmış kimin umrunda! Biz bizden olanlar olsun da, 5 kişi 3 kişi olsun modundan çıkamadı birileri. Amaç bu sporu ileri getirmek değil, eleştirmek olduğu için, bu ilerleme ve güzel şeyleri görmek istemedi birileri. Görmek için orada olmak gerektiğini bilemediler, sadece uzaktan boş eleştirilerle yetindiler.
Gelelim en önemli konuya; nereden uydurdunuz ya da sizi kim doldurup yazdırmış bilmiyorum ama İlfer beyle ilgili yazdıklarınız gazeteciliği bir tarafa koyalım, ahlak ve insanlığa hiç sığmaz. İlfer beyi 2-3 yarışta gördüm, ne tanırım, ne bilirim ama bu yazıyı yazmadan önce bir kaç dostumu arayıp İlfer ve Nihat beyle bir sorun mu var, İlfer bey mi Nihat beyin aracını yapıyor diye araştırdım. Ama ne tuhaf bu iki adam çok sıkı dostlar! Üstelik sizin bahsettiğiniz gibi Nihat beyin aracını da İlfer bey de yapmıyormuş, üstelik siz bir anlamda İlfer beyi diğer yarışmacının araçlarını sabote ediyormuşçasına şuursuzca bir yazı yazarken, bundan ne hikmetse, bu yarışmacıların bi haberi yok! Kusura bakmayın da amacınız nedir, bunu yapmaktaki şikayetçi yoksa siz kimin maşası olup İlfer beye böyle bir isnatta bulunuyorsunuz? Daha Nihat beyin aracına İlfer beyin bakmadığınızdan haberiniz yok. Kusura bakmayın sayın Hızart, sizi iyi doldurmuşlar gibime geliyor. Bu camiada olan biri olarak, benim hiç tanımadığım iki adamla ilgili bunları öğrenebiliyor olmamdan yola çıkarsak, sizin bunları bilmemeniz için ya işinize öyle geldiği için ya da hiç bir şey bilmeden yazdığınız için oluşabilecek bir sonuç.
Bir insanı eleştirmekle, üzerine çamur atmak arasında çok ciddi farklar vardır. Eleştirmek için önce iyi araştırmak öğrenmek lazım, belli bir sınırda durmasını bilmek lazım. Bu sınır aşıldığında kusura bakmayın bunun adı yalan, fitne, ahlaksızlık oluyor. İki iyi dostu birbiriyle karşı karşıya getirmekteki maksadınızı anlamış ve çözmüş değilim. Belli ki hiç araştırmadan taraflarla konuşmadan bilmeden yazmışsınız ya da yazdırmışlar. Size tavsiyem koltuğunuzdan kalkıp biraz yarışları gezip yerinde görmeniz , yazdığınız konuda bilgi sahibi olmanız, tarafları dinlemeniz.
Aksi halde kulağınıza fısıldananlarla yazı yazarsanız, belki birincide insanları kandırabilirsiniz ama ikincide kandırdığınız sadece kendiniz olursunuz. Şaibemi arıyorsunuz? Bu konuda size daha önce bir yazı yazmıştım, önce onların cevabını muhataplarına sorup yazarsanız, ciddi olduğunuzu, tarafsız olmadığınızı o zaman anlarım ama aksi halde kusura bakmayın, aradığınız şaibeyi size yalan bilgileri verip buraya bu yazıyı yazdıranlara sorun. Size gelecekte saygın bir gazeteci olmanız için tavsiyem, araştırmadan yazmayın, amacınız bir sporla ilgili eleştiri yapmaksa önce gidip yerinde, oranın tozunu toprağını dostluğunu yerinde görüp yaşamanız. Yoksa buğün 25 aracın start aldığı bir offradu 5 araç start alırken eleştirmeyip, şimdi eleştirirseniz, o giden bir Birlas?ın yerine gelen 20 yarışmacıya haksızlık saygısızlık etmiş olursunuz. Aksi durumda böyle bir yazıyı, astı astarı olmaksızın koltuğunda oturan bir yazarı kim ciddiye alır ki?
Yazıyı da okudum, yorumları da. Anlamadığım bir şey var, ya arkadaş kaçtır gözümün önünde oluyor olay, İlyas Sönmez ile Nihat Keskin’e arkadaş diyorlar ya, İlyas her yerde Nihat’a emireri gibi bağrıyor, iş emrediyor, herkesin içinde, sonra da arkadaşız diyorlar, bu ne iştir, ben anlamadım..
Nurican bey, siz otomobil yorumlayın, ithalatçı gönlü fethedin. Yakup Sabancı’ya göz kırpmışsınız yorumunuzda. Otomobil sporu beyaz Türklerin hobisi olmaktan çıkıp, herkesin sporu olma yolunda offroad sayesinde. Yıllardır otomobil sporlarını seyirci, okuyucu olarak takip ediyorum. Beyefendi diye bize empoze ettiğiniz bazı isimlerin misafir yarışçı anahtarını araklayıp etaba girmesine, Hebros’ta milli sporcumuz puan almasın diye ispiyonlanmasına vs şahit olmuş bir izleyici olarak, ilyas ustayı itham eden yazınızı gülümseyerek okudum.
Farkında mısınız? Challenge haricinde son yıllarda ilk kez ulusal bir yarışta bu kadar yoğun bir katılım oldu. Bundan öncekilerin sporu geliştiremediği aşikâr, yorumunuzu yersiz buluyorum, spor namına bir şeyler düzelmeye yüz tutmuşken, bu denli karalamak çok yakışıksız..
Suat İnan, FIA kitabıyla hakkını aramaya çıktığında, siz nerelerdeydiniz ey offrodcular? Şimdi mi spora sahip çıkacağınız tuttu?
?Suat İnan?ı hakkını savunurken eleştiren bir tane offroadçu oldu mu?? Konuyla ne lakası var. Ya da ?Suat İnan konusunda haksız? diyen, ona bu yazıda olduğu gibi şahsiyetine söz söyleyen oldu mu? Olay rallici offrodcu kavgası değil. Konuyu oraya da çekmenin anlamı yok. Sorun da sizin gibi konuya bu açıdan yaklaşanlarda. Biz offroadcular olarak haklarımızı savunurken, siz ralliciler aynı beraberliği neden sağlayamıyorsunuz? Onu sorgulayın. Kendi kavganız ve kaosunuza offroadu çekmeyin. Yazarlık birilerinin ticari çıkarları için bir sporu ya da şahsiyeti eleştirmek değil. Biz bunu tartışıyoruz. Suat İnan haksız diyen kimse de olmadı. Peki bunu offroadculara gayri ciddi bir uslupla hesap sorar gibi soranlar, siz nerdeydiniz? Bu konuda kimden yardım istediniz de size ters cevap verdi? Bir konuda eleştiri yapmadan, bi zahmet oturup düşünün. Eğer amaç Suat İnan?ın haklılığını savunmaksa, o zaman bir bildiri yayınlayıp, tüm offrad kulüplerine yollasaydınız, alacağınız karşılık asla bir arada göremeyeceğiniz bir destek ve beraberlik olurdu ama siz hala bunun farkına varmayıp olayı offroadcılar ralliciler kavgasına taşıdığınıza göre, ne buradaki amacı ne de sporun gerçek ruhunu çözememişsiniz. Size tavsiyem, bir kaç offrad etkinliğine gidip ortamı izlemeniz, algı sizde ne bilmiyorum ama farkına varamadığınız oradaki dayanışma. Farkına varamayıp bu dayanışmayı lehinize çevirme gibi bir kazanımı görememenize üzüldüm. Anlaşılan o ki, sporla hırs kimileri için amacın keyif almak olduğu algısını ortadan kaldırıp, bunu egolarını tatmin ve ticari rekabet gibi görme noktasına varmış yazık. Size tavsiyem bir daha Suat İnan gibi bir vaka bulduğunda, tavsiyeme uyup, Offrad kuluplerinden destek istemeniz. Ne kadar etkileri olduğunu bilemem, ancak en azından samimiyetlerini görmüş olursunuz. Belki bu sayede ötekiler yaklaşımınızdan uzaklaşırsınız.
Bu sayfaya cok seyler yazmak isterim ama sonra hep farklı anlaşılıyorum… Bak Nuri Can HızART bey.. Sizin o bahsettiginiz off road yarış araçları olayı kisisellestirdiginiz her yer de karşınıza çıkan İlyas tarafından yapılıyor. Demişsiniz ya, ‘cepten gazlamaya devam’ diye, ‘sanayide biri kendine göre ortam kurmuş’, yok ‘rakibini kontrol altına almış’ falan filan vs. işler… Nihat Keskin ve İlyas Sönmez kardeş’ten öte olmuş, size bu yorumu yaptıran, haberi yaptıran arkadaş bunu es geçmiş, araştırmamış bile! Bunlar ayıp şeyler, hoş şeyler değil, Nurican bey. Doğruların gözle görülmeyen orduları vardır, unutmayın. Bu işler, hitaplar yanlış. Senin yaptığın, ‘çamur at izi kalsın’ derler ya, ama izi kalmaz İlyas ustada akar gider. Alın teri var, emek var, şahsiyet var, onur var, adamlık var… Ama senin elinde o çamur taş olur, yazarken elin titrer, yazmamazsın bile…
Bay Hızart sanırım yaş kemale erdi şu mavi kuçük şekerlemeler bir işe yaramıyor olmalı ki canınız sıkılmış kendinize saracak oyalanacak yer arıyorsunuz. Eeee malesef sizin için yapacak bir şey yok bu saatten sonra ya o şekerlemelerden 5’er 10’ar alacaksınız ya da böyle gereksiz saçma sapan şeylerle oyalanacaksınız. Ama bir seçenek daha var; parmaklarınızı yazı yazmak yerine başka işlerde kullanırsanız, belki kendiniz mutlu olamazsınız yaş itibari ile ama karşınızdakini en azından mutlu edersiniz. Çünkü o parmaklarla anlaşılıyor ki ne yazdığınızı bilmiyorsunuz.
Hay ağzınla bin yaşa kardeşim. Hadi bugüne kadar ralli hakkında ütopik, saçma sapan, kulaktan dolma bilgilerle yaptığı yorumlarına ses çıkarmadık ama bu sefer çizmeyi aştı Aret efendi… Geçmişte yaşadığı şahsi çekişmeleri, “fırsat bu fırsat” diyerek alet etmek, insanların emeğine başarısına saygısızlık, tüm bu saçma ve dayanağı olmayan karalamaları da tüm sezona mal etmenin başka bir açıklaması olamaz!… Nerede etik? Nerede ahlak? Antropoz kötü şey…
Valla arkadaşlar ben kısa ve öz yazacam… Bu Nurican arkadaşımız kimdir, nedir, neyin nesidir bilmiyorum. Bu camıada 6 yıldır yarışıyorum, ne gördüm, ne duydum… ama ahlaksız ve emek hırsızı olduğu besbellı.. Yarışmacıların emeğini ve alın terini hiçe sayan saygısız, terbiyesiz bir adam… Bu arada İlyas kardeşimin şampiyonluğunu kutluyorum…
Bu sayfaya üye olmak demek, her ağzına geleni söylemek özgürlüğünü vermemeli. Bazı kendini bilmezlerin abuk subuk konuştuğu bir platform da olmamalı.. Bu vesileyle birlikte Aydın Hoşgör arkadaşımızı da buradan kınıyorum…
sayın hınzır:öncelikle off-road camiasını tanımıyorsunuz ,bu camiada yardımlaşma,dostluk arkadaşlık,sportmenlik ve centilmenlik esastır ilyas ve nihat ta bunun en güzel örneği ve en sevilen arkadaşlarımızın başında gelir. Şampiyonluk meselesine gelince kupayı takip eden ekipler azaldığı için sezon başında puan avantajı olan nihat-ilyas ve levent arı arasında genel klasman mücadelesi vardı. İlyas, Sinop yarışına çekici geç kaldığı için giremedi, Nihat’ta Ankara yarışında arıza nedeniyle yarışı tamamlayamadı, yani her ikiside birer talihsizlik yaşadı. Rekabet üç kişi arasında olunca ilyas şampiyon oldu bunun altında bir şeyler aramak paranoyadır. Suat’a gelince tabiki birlas takımıda çok değerli ve sevdiğimiz arkadaşlarımız tepkilerinde haklı da olabilirler ancak o tarihteki yönetimden kaynaklanan sıkıntıları organizatör hatalarından kaynaklanan problemleri bu spora gönül vermiş ve bir sezon emek veren insanların hakkını karalayarak eleştirmeniz ayıptır. Yazınız hem camiamıza hem de Ralli Ajansı’na yakışmadı. Size bu konuları aktaran her kimse, ya yanlış aktardı ya da sizin algılama probleminiz var. Bundan dolayı size düşen, önce arkadaşları tebrik etmek, sonra hem onlardan hem de camiadan özür dilemeniz. Size bu konuları aktaran kıvırmaya başladı bile!
ben sporcunun zeki çevik ve ahlaklısını severim. Tamircinin de namuslu ve ahlaklısını severiz. .
Önce insanların yüreği ve bileği olacak, ondan sonra konuşucak! Dışardan ahkâm kesmek çok kolay, önce gelecek arkadaşımız pistlerde onu göreceğiz, yarışırken.. Daha sonra ise şampiyon olmuş bir arkadaşımızı tebrik edecek. Daha sonra ise eleştiri yapabilme hakkına sahip olucak. Nihat ister miydi ki yarışın 700’ncü metresinde eksantirik okuyucusunun arıza yapmasını! Sezon boyunca ne emekler verdi, yarıştan kopup İlyas arkadaşını şampiyon yapma gibi bir düşüncesi olamaz. İlyas arkadaşımızı canı gönülden tebrik ederim. 2014 yılında başarılarının devamını dilerim .