Ben bu filmi daha önce görmüştüm!

‘Gelen, gideni aratır’, der bir atasözümüz. Son durum, bunu hatırlattı birden bana. Aklıma gelir ama toz kondurmamaya çalışırdım. Sakındığım göze çöp batırdılar! Kendimi teskin etme adına, Ankara’nın kaldırımlarında en az iki kilometre yürüdüm, yine de kesmedi. Üstelik bu yolun yarısını da telefonda geçirdim. Tabii söylendiğimle kaldım, bir de üstüne sinirlendim.

İnsanın ‘söylemi’ ile ‘eylemi’ bir olmalı.. Söylerken ‘ak’ dediğine, eylem vakti ‘kara’ dememeli. Şeffaf olacaksan eğer, işine geldiği vakit değil, her zaman olmalısın. Daha ilk icraatlarında, şeffaflık adına ne varsa, astılar fortmantoya! Geçirdiler üzerlerine örtüleri. Bundan sonra, istemeseler dahi üstlerinde kalacak o örtüler.. Kimse bana bu yönetimin ‘şeffaf’ olacağı konusunda tek söz etmesin. Demek ki dere geçene kadarmış, bütün söylemler.

Tıpkı daha iki aylarını doldurmadan yönetimde çatlak verdikleri gibi.. İlk resmi icraatlarında da bir çuval incir berbat oldu. Hani bunlar ‘eskinin devamı değillerdi’; hani ‘şeffaf olacaklardı’ ya. Hepsi laf, hepsi boş.. Hafta sonu yapacakları ‘kulüpler toplantısını ‘medyaya’ kapadılar. Yasakçı zihniyet, daha ilk adımlarında hortladı. Hoş, aslında bu yasak medyaya değil, bana ve ajansa.. Çünkü onları izleme meraklısı bir medya zaten ortalarda yok! Var olan, ne yazık ki bir ben ve ajans! O da işlerine gelmedi.

Tıpkı eski yönetim gibi. Onlar da ‘yasaklamışlardı’ önceki genel kurullarını. Körün çomağı denk geldi, yasakları AA’ya çarptı, rezil oldular. Sona akılları kemale erdi, son genel kurulda özel loca açtılar medyaya.. Fakat bu kez de oturtacak medya bulamadılar!

Ancak hak’kı da vermek lazım; beğenmediğimiz eski yönetim dahi; kulüpler toplantısı, sezon değerlendirme toplantısı gibi spor içi değerlendirmeleri ‘açık’ yaptılar. Ne kaybettiler? Hiç! Bugünkü yönetim ise daha ilk aylarında saleflerini bu konuda arattı bana ya, ne diyeyim helal olsun!

Dün yazdım, ‘bu toplantıda hava bulutlu’ diye.. Yönetim karar almış, sanırım ‘medya ıslanmasın’ diye yasak koymuş! Neden çekindiler doğrusu anlamadım.. Kendilerinin açıklayacaklarını iddia ettikleri gerçeklerin ağırlığından m? Yoksa, dağın fare doğurmasından mı? Ya da, kulüplerin vereceği tepki ve yanıtların duyulmasından mı?

Otomobil sporlarına yüzünü dahi dönmeyen medyayı bilemem ama.. O toplantıya alınsak ta, alınmasak ta, orada konuşulanlar bir şekilde nasılsa bu ajansta haber olacak. O toplantılarda konuşan veya konuşulanları dinleyenlerin nasılsa yolları bir şekilde bu ajansla kesişecek. Belki de gün gelecek, bugün yasak örtüsü altına girenler, yarın bu ajanstan medet umacaklar..

Sizlere dün dedim ki, ‘ajans toplantıdan sizi haberdar edecek’.. Sırf bu sözümden dolayı, yarın o toplantı salonunun en yakın noktasına konuşlanmayı ve engellerine rağmen onları haber yapmayı düşünüyorum. Tabii ‘alın toplantınızı başınıza çalın’ da diyebilir ve hafta sonunu daha medeni iletişimin olduğu başkaca platformlarda geçirebilirim.

Ama bugün, çok değil üç hafta önce verdiğim 100 gün sözümün artık hükmü kalmadığını da sizlerle paylaşıyorum. Bu sporu yasaklarla idare etmeyi marifet sayanlarla bir işim olmadı, bundan sonra da olmayacak!

Ayrıca yasakçı zihniyeti protesto etmek için, pazar günkü ödül törenine de katılmayacağım. Ajansa veya bana vereceklerini fısıldadıkları plaketi de, yasaklayanlara hediye ediyorum. Gereğini yapsınlar, çöpe atsınlar.