?Yargının son kararını kötü niyetli kişilerin suratına tokat gibi çarpıyorum?
İzmirli duayen rallici Mithat Diker, 2012 Ege Rallisi startında yaşanan ?tak kazası?ndan sonra Federasyon Disiplin Kurulu tarafından kendisine verilen 1 yıl hak mahrumiyeti kararının Gençlik Spor Müdürlüğü Tahkim Kurulu tarafından kaldırılması üzerine, düşüncelerini Ralli Ajansı?na gönderdiği bir mektupla açıkladı. Mithat Diker?in kaleminden, kendi görüşleri aynen şu şekilde..
*****
?Tosfed Disiplin Kurulu tarafından hakkımda verilen karar, 40 yıllık başarılı, parlak, lekesiz kariyerimi maddi ve manevi açıdan olumsuz yönde etkilemiştir. Spor camiasının bilinen, art niyetsiz, spor sever kişileri tarafından arkamda güzel bir destek bulmama rağmen, yukarıda bahsettiğim özelliklerden yoksun kişiler tarafından manevi spekülasyonlara hedef oldum.?
?Bu haklı davamda kendimi savunmak için uğradığım tüm kayıplarımdan dolayı, ilgili kişi ve kurumlara hakkımı helal etmiyorum! ?Kazadan sonra durmadı, devam etti? diyenlere de; ben öyle bir insan değilim, kesinlikle fark etmedim, çünkü önüme bakıyordum? diyor ve yargının verdiği son kararı da kötü niyetli bu kişilerin suratına bir tokat gibi çarpıyorum. Beni tanımaları adına yarış hayatımın 35?nci yılında, yani 5 sene önce yazdığım ?Yolun Yarısında? adlı kitabımdan şu alıntıyı okumalarını istiyorum.?
?Ralli çok katmanlı bir spordur, bunlardan biri de kaza anında hızlı karar verebilme yeteneğidir. 1999 yılında İstanbul?da Belgrad Ormanları?nda Pirelli Rallisi yapılıyordu. Bayağı çekişmeli geçen bir ralliydi. Ben de o yarışa Peugeuot 106 ile katılıyordum. Bizim grubumuzda mücadele eden arkadaşlardan bir tanesi, Levent Erkme, bizden önce start almıştı. Yoldan çıkmış, takla atmış ve ormanın içinde kaza yapmıştı. Biz aynı grupta yarışıyorduk, bizden önce geçen araçlar da durmamış yardım etmek için. Bu da yarış kurallarına uygun olabilir ama etik olarak pek de sportmence bir davranış değil tabii.?
?O olayı görünce, ne pahasına olursa olsun durmaya karar verdim. Co-pilotu yaralıydı, kan kaybediyordu. Hemen yan koltuğa aldım, özel sürat etabıydı, tempomu belli bir hıza düşürerek 13-14 km ötede etap sonunda bekleyen ambulansa yaralıyı taşıdım. Gerekli müdahaleleri yapılarak sağlına kavuşması için hastaneye kaldırıldı. Bir süre sonra da aramıza döndü. O yarışın ödül töreninde orada kaybettiğim zaman ve klasmanda kaybettiğim derecenin ödülünden çok daha önemli bir kupa kazandım.?
?Anonsta, yarışın en önemli kupasına gelindiği söylendi. Benim tabii hiç bir şeyden haberim yok, sadece ödül töreninde bulunuyorum, beni çağırdılar. ?Yarış anındaki kazada rakibini ve co-pilotunu taşıyıp kendi zamanından fedakarlık eden Mithat Diker, Fair Drive Kristal Ödülüne layık görülmüştür? dendi ve alkışlar arasında kupayı bana verdiler. Böyle iki özel ödülüm var, bunun dışında bir de Dünya Ralli Şampiyonasını bitiren ilk Türklerden biri olduğum için verilen Kristal Küre?yi aldım.7-8 sene sonra, bir yarışta, ralli öncesi yanıma genç biri geldi, hatırımı sordu, ben tanıyamadım. Meğer Levent Erkmen?in co-pilotuymuş! Kendini tanıttıktan sonra defalarca teşekkür etti, bana sarıldı, benim gözlerim doldu, yıllar sonra olay, gerçek kahramanı tarafından bana hatırlatıldı ve beni çok etkiledi.*?
?Tak kazası olayında benden desteğini esirgemeyen ve bana inanan başta Emin Ali Sipahi, Galip Bilgin, Aras Dinçer ve burada adını saymakla bitiremeyeceğim onlarca dostlarıma sevgilerimi ve saygılarımı iletiyorum. Yanlış ve bilinçsiz yorumları ile otomobil sporları camiasını yanlış yönlendirmeye çalışan ve bu çabaları boşa çıkan kişileri de vicdanları ile baş başa bırakıyorum.?
* Yolun yarısında (sayfa 67)
Son Yorumlar