24.07.2012 | 7

Sizi bilmem ama, ?bence? bu durum felaket habercisi!

Sert düşüşün, ?dibi? görmenin başlangıcı, belki de bir adım ötesi.

Titri?nde ?Türkiye? olan, bir şampiyona..

Türkiye Tırmanma Şampiyonası..

Toplasan, ?7 ayak?tan oluşan bir disiplin.

Kariyere ?Türkiye Şampiyonu? unvanı eklemenin en kestirme yolu.

Sağolsun, Federasyon, ?herkesin gönlü olsun? diye, beş kategori açtı, ?hakkaniyet? adına..

Sanki 55 yarışçısı var, tırmanmanın da, her birinde rekabeti yaşatacak sayıda katılım olacak.

Sezonu 24 ile açtık, Bozhane?de..

Şırlan?da mahallilerle birlikte ?22?ye düştü, ulusala kalsa ?13?tü!

Pamukova?yı yapamadı, organizatörü; rivayet 5 kayıt vardı, açık edilmedi.

Abant?ta ise sadece ?7?!.

?7? start; kategorilere 3-2-2 diye dağıldı.

Beş kategoriden 3?üne itibar edilmedi, hiç kayıt gelmedi.

İkisinde ise 3?ncülük kupası verecek kimse dahi yoktu..

Bir tek, K1?de ‘podyum sayısı’ tamamdı!

Yarışın, ?yönetim? kadrosu, yani ?beyaz yakalılar? kaç kişiydi dersiniz?

Bir direktör, bir ASN, üç komiser, bir teknik kontrol, bir sekreter..

Yarışmacılarla ilişkiler, medya ile ilişkiler ve devamı..

Yani, ben ?yarışçı başına birden fazla beyaz yakalı düşüyor? diye hesap ederken..

Brifingte, direktörün sözleri çınladı kulağımda;

?Bugün burada 115 kişi görev alıyor!?..

Yani, 115 bölü 7 eşittir; 16,4 kişi düştü, 1 yarışçı başına!

Yarışçının, kendisini bu kadar değerli hissedebileceği bir başka yarış olmamıştır herhalde..

Peki, neden ?7??

Bu işin faturası kime kesilmeli?

Gelmeyen, katılmayan diğer yarışçılara mı?

?7? Yarışçı ile yarışı yapan organizatöre mi?

?7? Yarışçı kayıt listeli yarışa onay veren Federasyona mı?

Bu hesabı, kim ödemeli, sizce?

Bence, bu hesabın adresi, federasyon!

Yeni, ?onay? makamı..

Kuralı koyarken ?azami? diye bir üst limit var, özellikle rallilerde..

Neden ?asgari? limit yok?

?7 Yarışçı ile yarış olmaz? denemez mi?

Yapma, yaptırma o zaman yarışı..

Mecbur musun?

Nasıl ki Pamukova?nın üstü çizildi, tek kalemde..

Ki, haklıydı bu konuda, çünkü ?yapamıyorum? dedi, kulüp..

Burada da, ?7 ile yarış olmaz? diyecekti, ki ?otorite?si bir ?değer? olacaktı.

Günü kurtarmakla, yılları kaybediyoruz..

Yıllarla birlikte umutlar heba oldu, fark etmiyoruz.

Otorite, ?7?ye de onay vermemeliydi..

?Yapamıyorum? diyen kulübe gelecek sene yarış ta vermemeli..

Ama, nasıl ki 7?lik yarış vize aldı..

Bilin ki ?yapamayarak? şampiyonayı 6 yarışa düşüren, sporcuların hesaplarını karıştıran kulüp te, gelecek sene yine takvimde yarış alacak!

Alacak, başka çaresi yok!

O kulüp, diğer kulüpler, bütün kulüpler aslında birer ?oy deposu?..

Yapıyorsa eğer bir ulusal yarış, ?6 delege? demek..

6 Delegeden -belki de- bir-ikisi federal ?ilintili? demek..

Delege demek, seçim zamanı yarışı kazanmak demek.

Bu yüzden, değil ?7?, 5?te olsa, yarışa itina ile vize verilir..

Kulüp, varsa sponsoru veya yerel destekçileri, sonuçta birilerine karşı mahçup duruma düşermiş..

7 Kayıt parası ile bir yarış yapmanın girdabında çırpınırmış..

Devletin jandarması, itfaiyecisi, doktoru-hemşiresi biraraya gelirmiş..

Karayolu sabahtan akşama trafiğe kapatılırmış..

İki saat yoldan gelen gözcüsü-gözetmeni, 70-80 genç insanı parkura tespih gibi dizilirmiş..

Beyaz gömleklileri üç kez bir araya gelir, kafa patlatırlarmış..

Toplamda 115 kişi ?görev? alırmış..

Ama yarışmacı 7?de kalırmış!

Bunun adı yarış değil, kimse kusura kalmasın..

Parkura çıkan, risk alıp gazlayan, derece yapıp kupa kaldıranlara değil sözüm..

Onların ?terleri?nin ardına sığınıp ta kimse siyaset yapmasın, ahkam kesmesin!

O sayı neden ?7? de, 17, 27, 37 değil?

Bunun nedeni, sorumlusu yok mudur?

İşte benim kavgam, benim davam O?nunla, ya da ?onlar? ile..

Ayıptır, bu sporun bu hallere düşürülmesi.

Eminim, 7 sporcu da o gün orada oldukları için içten çok sıkıntı duydular..

Onlar da 17-27-37 rakip arasından sıyrılıp aynı kupaları kaldırmak çok isterlerdi.

Onlara bu rekabet ortamını yaratamamak, önümüzdeki en yüksek duvar..

Yıkmak lazım bu duvarları, yenilerini inşa etmek üzere..

Ki, yine ve yeniden 7?li yarışları izlemek zorunda kalmayalım..

Son söz; bu bir polemik yazısı değildir.

Bir Pazar günü, 250 km mesafeden kalkıp gelen, 35 derece sıcak altında, ?yarış var? hatırına parkura çıkan ve en az sporcular kadar söz sahibi olması gerektiğine inanan bendenizin ruh halidir.

Tabii, anlayana..