Vedat Bostancı | Ne Gala’ymış!

Otomobil sporlarımızın finali, yani ödül gecesi geçtiğimiz hafta yapıldı. Ajansa girip bu yazıyı okuyan kişiler, zaten gecede ne tür gelişmeler olduğunu bizzat ya da ayaklı gazetelerden dolayı  gayet iyi biliyordur. Aydın Hoşgör de bu konuda detaylı yazılar yazdı. Gelin son ödül törenine kadar neler olduğunu tekrar gözden geçirelim.

14 yıl önce Başkan göreve gelmiş, gelirken de Banu Başeren?i göreve getirmiş. Başlangıçtaki hedefler bir bir gerçekleştirilmiş. ERC katsayısı yükselmiş, WRC gelmiş ve son olarak ta F1 hayatımıza girmiş. Buraya kadar zaten kimsenin de bir itirazı olmamış.

Her spor dalında yaşanabilecek sorunlar olağan olarak değerlendirilip, haklı olarak önemsenmemiş. Başkan 2008 seçimlerinden önce ‘ben artık bırakıyorum’ demiş, sonra ısrarlara dayanamayıp geri dönmüş. 2008 seçimlerinden sonra çatırdamalar başlamış. Önce kendi yönetim kurulundan 6 kişi istifa etmiş. Herşey normal bir problem yok denip devam edilmiş. Kulüpler ayağa kalkmış. Mali genel kurulda Başkan 7 oyla paçayı kurtarmış. Mali genel kurul sırasında kulüplerin eğer Başkan lehine oy vermemesi durumunda kendilerine yarış verilmeyeceği dedikoduları ortada dolanmaya başlamış.

Ödül töreninde konuşulana göre Başkan’ın yönetim kurulundan birkaç üye Mali genel kurulda kendilerine destek vermedikleri için kulüplerinin üyeliklerinden istifa etmiş. Başkan kendisine yapılan sert muhalefete karşı dimdik ayakta durmuş, kendisini ve gelinen bu durumun sorumlusu olarak gösterilen Başeren?in arkasında durmuş.

Sonra ödül töreni gelmiş çatmış. Başkan açılış konuşmasına muhalefete saydırarak başlamış ve sonrasında Başeren?in istifa ettiğini bildirmiş. Hatta işi bir adım ileriye götürmüş, o an sadece ödüllerini almak için orada bulunan ve büyük çoğunluğu sporculardan oluşan gruba -aranızda genel sekreter olmak isteyen var mı?- diye sormuş.

Salonda bulunan birçok kişi o an ilkokul birinci sınıftaki sınıf başkanı seçiminde mi olduklarını yoksa koskoca otomobil sporlarının gala gecesinde mi olduklarını şaşırmışlar. Bu tavıra da pek anlam verememişler. Daha şaşkınlıklarını üzerlerinden atamamışken Başkan, kendisine henüz daha buharı sönmemiş mali genel kurul ve öncesinde kendisine sert muhalefet yapan gruptan Demiralp?in genel sekreterlik görevine getirildiğini bildirmiş.

Mazhar Demiralp te çıkıp konuşmasında Başkan?a ‘erkekçe’ ve reddedilemez teklifinden dolayı teşekkür etmiş. Bu sırada daha önceki Tosfed İcra Kurulu Üyeliği sırasında kendisinin istifa etmesininde nedenlerinden, sıkı bir fikir ayrılığı içinde bulunduğu Başeren?e de teşekkür etmesi hoş karşılanmamış. Bu gelişmelerden sonra bir kaç kulüp gala gecesini terketmiş.

Kalan kulüplerden mali gelen kurulda Başkan lehine oy verenler, kendilerine sıkı muhalefet yapan Demiralp i genel sekreterliğe getirmesinden dolayı ‘sana oy verdik gittin bize muhalif adamı genel sekreter yaptın’ demiş. Mali genel kurulda muhalif kanatta yer alan ve bizzat Demiralp in ziyaret edip aleyhte oy kullanmalarını sağladığı kulüpler ise, ‘biz şimdi kimi kime savunacağız’ şeklinde bakakalmışlar.

Sayın otomobil sporları camiası; bu yukarıda yazılanlar bir roman değil, bizzat otomobil sporlarının gerçekleridir. Hiç birimizin şikayet etmeye hakkı yok. Hepimiz suçluyuz. Biz böyle birbirimizi yediğimiz sürece sevdiğimiz bu spor diplerde olmaya devam edecek. Erkekçe teklifler değil, erkekçe davranışlar içinde olmalıyız. Umarım yönetenler başta olmak üzere hepimiz artık aklımızı başımıza alırız.

Son olarak, gala gecesinde en üzüldüğüm konu, sporun temelini teşkil eden sporcular. Bütün yıl ter akıttılar, maalesef ödül töreni bir hesaplaşmaya kurban gitti ve zavallı sporcular ödül alırken kimse umursamadı. Ödülünü alan sporcu karşısındaki büyük salona baktığında yüzünde şüphe, korku, endişe dolu gözler gördü. Halbuki o; başarısını taçlandıracağı ödül gecesinde sadece biraz gurur duymak istiyordu.

Kısacası sporcunun gecesi, sporcunun olmadı. Gerisi Boş..