vedat Bostancı | 2011 Sezonu, gel artık!

2011 sezonuna az bir zaman kala, garajlarda ve pilotlarda hareketlilik gözlenmeye başladı. Takımlar bir yandan otomobillerini ve garajlarını yenilerken, pilotlarımız da harıl harıl sponsor arayışında. Dışarıdan bakarsan, herkes işini büyük gizlilik içinde yürütüyor. Ancak dedikodular almış başını gidiyor bile. Her sezon başı olduğu gibi yine ünlü pilotlarımıza en iyi otomobiller getiriliyor, pilotlara copilotlar yakıştırılıyor, araçlara brandingler hayal ediliyor olmayan sponsorlar için. Yine de biz hayal etmekten vazgeçmeyelim. Hayaller olmasa gerçekler de olmaz.

Oldukça vasat bir katılıma sahip olan 2009 yılından sonra geçen yıl oldukça hareketliydi. Serkan Yazıcı, Ercan Kazaz, Mehmet Besler, Fatih Kara gibi önemli pilotlar birdenbire hareketlendirdiler ortalığı. Yağız?ın Fiesta, Burak?ın da 207 S2000 ile yarışması da bu rakabetin boyutlarını üst seviyeye çıkardı. Dedikodulara bakılırsa, yukarıda saydığımız ekip yine aynı hırsla bu yılda mücadele edecekler gibi gözüküyor. Üstelik Burcu Çetinkaya?nın 207 ile yarışacağı ve Ford takımına ikinci Fiesta S2000 in geleceği yönünde ilave söylentileride eklersek, şampiyona oldukça renklenecek. Son İstanbul Şampiyonumuz Menderes Okur ve şampiyonadaki en büyük rakibi Ünal Şenbahar da rekabetlerinin tadına doyamayıp otomobili büyütenlerden. Menderes?in Evo 10 , Ünal?ın da Subaru N16 getireceği kesinleşti. Anlaşılan kozlarını bir kez de Türkiye Şampiyonasında paylaşacaklar. Bekleyip görelim, bakalım hangi dedikodu doğruymuş?

2011 Ralli takvimi ise geçtiğimiz hafta yayınlandı. Gözümüze çarpan en önemli olay, elbetteki yeni bir yarış olan Eskişehir Rallisi’nin takvime girmesi. Eskişehir bu sene enteresan bir iş başardı. Daha önce WRC şehri olmasına karşın Antalya ve yine ilk kez organize edilen Isparta Rallisi ulusal takvim için kendine yer bulamamıştı. Ancak Eskişehir bunlardan tamamen farklı. 2010 yılında mahalli olarak düzenlendiğinde ve 50’den fazla kayıt sayısını aştığında zaten dikkatleri üzerine çekmişti. Ben de Volkan Işık ile bu yarışta start almış ve organizasyonu içeriden gözlemleme fırsatı bulmuştum. Herhangi bir aksaklık olmamasının yanısıra yeni etaplar ve start finiş alanının popülerliği gerçekten farklılığını ortaya koymuştu rallinin. ESOK yönetimi ve Eskişehirli yarışçılar, yarışın ve şehirlerinin başarısı için canla başla çalıştılar ve neticede takvime girmeyi hak ettiler. Geçen yıl düzenledikleri yarışın bir mahalli olduğunu unutmayıp havaya girmemeleri ancak aynı mahalli rallinin bütün güzelliklerini ulusal yarışa yansıtmaları temennisi ile kendilerine başarılar diliyorum.

Sezona her yıl olduğu gibi klasik olarak Ege ile başlıyoruz. Ege Rallisinde ne olur diye soracak olursanız; herhalde herkes olacakların büyük kısmını tahmin edebilir. Yine tamir edilen asfalt yamaları pilotların başına bela olur,  Efemçukuru ve Beyler etabı ikiye bölünüp verilir, pilotlar ve copilotlar yetiştiremedikleri için sezona eski tulumları ve yarım brandigleri ile start alırlar. Sezonun ilk yarışı olduğu için de kaybedenler telafisi mümkün diye fazla üzülmezler sonucuna.

Ardından toprak serisi başlıyor. Sırasıyla ERC, İsok İstanbul , Kocaeli ve Hitit rallileri koşulacak. Bu dört yarıştan sonra az çok şampiyonanın durumu da şekillenmiş olur. 7 yarışın 5 inden sonra artık kozlar iki asfalt ralli de paylaşılacak. Eskişehir Rallisi yine bir ilk olarak asfalt koşulacak. Ardından Bursa asfalt. Her iki yarışın da muhtemelen hızlı asfalt karaktere sahip olacağı düşünülürse, puan durumundaki yakın pozisyonlar burada üst düzey bir rekabet yaşatabilir.

Memleket olarak asfalt rallileri sevmesek te, bence bu takvimde 7 yarışın 3 ünün asfalt olması son derece doğru bir karar. Asfalt üzerinde otomobil kullanmayı bilen pilotumuz yok gibi.  Eğer yurt dışında başarılı olmak istiyorsak, biraz daha asfalt yarışlara ağırlık vermeyi hatta belki asfalt, toprak ayrı şampiyonaları bile konuşmalıyız.

Bu hafta da bu kadar. 2011 sezonunun herkesin hayal ettiği gibi geçmesi dileklerimle.