‘Yeti’, makyajlı daha da güzel!
Bu, Yeti ile ‘ikinci’ birlikteliğim. Dileğim, ‘üçüncüsünün’ anahtarı bende kalacak şekilde gerçekleşmesi! Yeti’ye ilk temasta ‘vurulmuştum’, bu kez aşk tazeledik! Skoda ile yirmi yılı aşan ‘birlikteliğimiz’ ise zaten inkar götürmez derecede kemikleşti! Her yeni modelle tekonolojide gelinen son noktaya şapka çıkarsam da, ?klasik? biri olarak, elektronik barındırmayan yirmi yıllık ‘ilk aşkım’ benim için vaz geçilmezliğini koruyor. O’nun kaputunu dahi açtığımda, her bir noktasını bilir, yapılması gereken müdehaleleri yapabilirim.
Yani, ?öksürse? tedavi etme yeteneğim bulunur, ama yeni teknolojiler öyle mi? En ufak bir arızda dahi değil kaputu açmak, kenara çekip servisi ve çekiciyi beklemek bir zorunluluk! Bu yüzden, ?yirmi yıllık aşkıma?, çok yakında ve kısmet olursa full bakım ve makyajla historik operasyonu yaptırmak en büyük arzum.
Klasiğimden vazgeçmeden ama teknolojide gelinen son noktanın da hazzını yaşamak adına, ?makyajlı? Yeti ile hem şehir içi ve hem de uzun yol testi yapma fırsatını paylaştık. Yeti ile ilk dakikalarımız ‘sisli’ başladı, İstanbul’da o gün ulaşım felç olmuştu! Ardından fırsatları değerlendirdim, onun akternatif taşıma kapasitesini farklı hacimleri yükleyerek sınamadım. Yeti ile vedalaşmadan önceki pazar günü ise, uzun yolda sürüş keyfi yaşamak adına Eskişehir’e gidip döndüm..
Şehir içi, şehir dışı kullanımlarımı ve farklı açılardan değerlendirmelerimi, elbette öncelikle Ralli Dünyası dergisinde yayınlanacak test sayfalarında bulabileceksiniz, ardından bu yazıda güncellenecek. Ayrıca, Yeti ile ilgili detaylı bir haber için burayı da yıklayabilirsiniz. Umarım, Yeti ile üçüncü karşılaşmamız, yazının başında da dediğim gibi ‘anahtarını almak’ üzere olur. Kalın sağlıcakla..
Aydın Hoşgör | Ralli Ajansı Otomobil